gezi parkı olayları dolayısıyla kapatılan ntv tarih dergisinin bundan sonra internet üzerinden yayınlayacağı dergidir.
facebook sayfalarında şu açıklama yapılmış:
--spoiler--
ntv tarih dergisinin temmuz sayısı, yönetimin aldığı karar doğrultusunda yayınlanmadı. derginin yayını da durduruldu. dergimiz yaşarken yazılan tarih başlığıyla, gezi eylemlerinden yola çıkarak hazırlanmış bir özel sayı niteliğindeydi. gerek bu sayının gerekse bu dergi ekibinin hazırlayacağı daha sonraki sayıların basımı, yayımı ve net üzerinden ulaşımı için elimizden geleni yapacağız.
--spoiler--
"bir kitap okudum hayatım değişti"nin yerini bir süredir "hayatım-ız değişti ve bir kitap oldu" cümlesi aldı. bilen bilir diye söze devam etmek çok afili dursa da benim tercihim şu an, herkes bilir kiyi kullanmak olacak. herkes bilir ki, herkes biliyor ki bu ülkede haziran ayında muazzam bir olay yaşandı. büyürken anne-babalarımızdan duyduğumuz o devrim, başkaldırı, isyan hikayelerinin yerini yaşadıklarımız aldı. bizler tanığız! işte ntv tarihin bizi anlatan bu özel sayısı sırf bu sebeple bile okuduğum en güzel kitap. 20 TLlik ücreti size bir dergi için fazla gelmesin, bütün gelir olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin ailelerine aktarılıyor.
kapağındaki kırmızılı kadının biber gazını göğüslediği o unutulmaz an, tarihi bir havayla minyatür olarak resmedilmiş. içeriğinde gezi olaylarının nasıl başladığı ve devam ettiği saat saat, fotoğraflarla belirtilmiş. geleceğimize, çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras.
dergiyi elime alıp, sayfalarını çevirdiğimde gözlerim dolu dolu o günlere döndüm, sanki çok uzak bir geçmişi anar gibi. emrah serbes demişti ki 2009 yazı geri gelmeyecek, ve bence artık hep birlikte diyeceğiz ki 2013 yazı geri gelmeyecek.
ben en güzel şarkıları gezide dinledim. en güzel muhabbetlerimi gezinin çimenlerinde ettim. en güzel kahkahalarımı, kendimle en güzel dalga geçişlerimi direniş akşamlarında, tophanede yaşadım.
asla yan yana gelmeyecek fikirleri el ele tutuşturan yerdi gezi. yıkılacak diye içimizi kan ağlatan akmnin tepesinden aşağı sarkıtılan afişlerdi. hatıra fotoğrafı çektirdiğimiz, yıkık dökük belediye otobüsleriydi.
gündüz iş mesaisi, akşam direniş mesaisi yapılan yerdi. beyaz yakalarımızı rafa kaldırıp, sakın rimel sürme, topuklu giyme diye birbirimize attığımız mesajlardı. biber gazından kaçarken dostun elini hiç bırakmamaktı. kandilde simit dağıtıp, evlenme tekliflerine şahit olduğumuz anlardı. ötesi var mıydı?
toplumsal hafızamızdan asla silinmeyecek isimlerdi. bizim için ölen gencecik insanlardı. bütün siyasi fikirlerden uzak, özgür gelecek için hep birlikte çırpınmaktı.
bireysel izdüşümlerini ömür boyu ruhumda, bedenimde taşıyacağım yerdi-r gezi. imkansız dediğim anda hayatıma muhteşem bir aşk kazandırmıştır. isyan günlerinde aşkı boynumda, adını ensemde taşımama sebep, kalbimde kocaman bir adamı var etmiştir.
"nasıl sevgili oldunuz?" sorusuna vereceğim çok havalı bir cevabım var benim, geziye borçlu olduğum. en büyük iki heyecanımı, 11 haziranı ve 31 ağustosu bana armağan ettiğinden beri hayatımı bambaşka bir yöne kaydıran gezim.
şimdi elimde tuttuğum bu dergi-kitaba bakıyorum. her bir anını, her bir sahnesini içime nakşettiğim güzel günlerin hatırasını kitaplığımın en güzel yerine kaldırıyorum. anneyle babanın hikayesi işte burada diye çocuğuma okutacağım günlerin hayalini kurarak.