Demirciler çarşısı cinayeti romanı özelinde cemil meriçten bir yaşar kemal yorumu:
"Okuyucuyu, bu hayaletler berzahında daha fazla dolaştırmayacağız. Demirciler Çarşısı Cinayeti, gerçek bir cinayet., Şuura, idrake, zevke ve Türk diline karşı işlenmiş. Ne bu karalama tomarının, ne Yusufçuk Yusuf un romanla en uzak bir münasebeti var. Hele bilimsel dünya görüşü, insanı kahkahadan çatlatacak bir yakıştırma. Yaşar Kemal, haddini bildiği zaman bir ümmi-i ariftir. Bir köy odasında tatlı tatlı Hazreti Ali cenkleri anlatabilir, kasaba kahvesinde saz çalmak da gelir elinden. Coşkun bir muhayyile, ayıklanmamış bir dil, tam bir “halk ozanı”. Bu zeki Anadolu çocuğunu, azgın bir grafoman yapan, mesuliyetsiz tenkitçilerle reklam sınıfı. Biz Yaşar Kemal’in bu çıkarcı veya ideolojik övgülerle kendinden geçmemesini temenni ederdik. Mütevazi kabiliyetleri olan bu arkadaş, Nobel peşinde koşacağına daha çok okusa, daha az yazsa, hem kendisi hem de edebiyatımız için hayırlı olurdu.
Merimee Korsika’nın ezelî derdi olan kan gütme geleneğini yüz sayfa içinde romanlaştırmış. Bu kadar cılız bir konu, altıyüz sayfada anlatılmaz. Destanlar çağı çoktan kapandı."