süper komik, eğlenceli, hoşsohbet, espritüel bir adam. "bize futbolcu olduğumuzu söylediğimizde kız bile vermiyorlardı" diyor. türk futbolu bu adamların ellerinden geçerek buralara geldi. sıkıntısını kova yaşar'lar çekti sefasını arda'lar, semih'ler, emre'ler sürdü. "milli takım maçlarında rakip takımların formaları ipek gibiydi, kramponları parıl parıl parlıyordu bizim kramponların vidaları ayaklarımıza batıyordu formalarımız yağmur suyu yediğinde 2 kilo oluyordu" diyor.
fenerbahçe'de 7 sezon oynamış kendinle barışık eski kaleci.*
fenerbahçe'ye gaziantepspor kulübünden gelmişti. o dönem libero oynayan abdülkerim durmaz ile kanka takılırlardı. komik adamdır vesselam.
benzer genetik yapıdaki kova türk kalecileri için: hayrettin demirbaş* ve adem ibrahimoğlu'nu* örnek verebiliriz.*
not olarak şunu da düşeyim: adem ibrahimoğlu denilen adam 2 sezon bizde oynadı, fakat bu kovadan kurtulmak için kendisini yaşar duran'ı alarak beşiktaş!a gönderdik. yani o denemde bile bjk bizden dandikleri alıyordu. orada 7 yıl boyunca yaşar duran'ın bizde yaptığını bu * yapmıştır. hayatta unutmam sene ya 1983 ya da 1984 almanya ile milli maç oynuyoruz. maç almanya'da ve takım şahane oynuyor ilk yarı. dakika ya 44 ya da 45 bu adem kalecisi rudi völler adamının vurduğu sikindirik bir topu içeri yumurtladı
ve ilk yarısı 1-0 biten maçta türkiye 5'lik oldu. o maç 5-1 bitmişti ve tek golü dobi hasan atmıştı.
yaşar*,fatih* ve hakan* için yusuf hayaloğlu tarzı bir şiir yazıldığını tasavvur edelim bir an için;
biz üç kişiydik
yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi
hatta hepimiz ingilizlerden yedik 8'i*
8-0 lık ingiltere maçında daha maçın bitmesine 15 dk kala 'refree finish finish'diyerek maçı bitirmesini söyleyen ingilizceye de hakim olduğu görülen o unutulmaz kaleci.....
8-0'lık ingiltere mağlubiyeti sonrası yaşanan enstantaneleri anlatışı muhteşemdir.
--spoiler--
aslinda ingiltere ile 1984 yılında oynayacağımız o maça kadar inanın 1 ay sürekli yan top çalıştık. ancak o gün yediğimiz 8 golden 3'ü yan toplardandı. adamların nasıl gol atacağını biliyor ama çaresini bulamıyorduk. hayatımda oynadığım en tuhaf maçtı. düşünün sahada 22 kişi var ve 20 tanesi bana bakıyordu.
çünkü maç hep benim kalemin önünde oynandı. top sanki duvara çarpıyordu bana geri geliyordu. maçtaki tek şutumuzu erdal keser atmıştı. belki bin maç yapsak 8 olmazdı. ama oldu.40'inci dakikada beni çıkarın diye bağırdım. hoca başka alana değişiklik yaptı ben sahada kaldım 8 golü de ben yedim. maç sonu trt spikeri geldi 'ne hissediyorsun' dedi. adamın suratına baktım 'ne hissedeyim ki' dedim..
wembley'deki 5-0'lik maç bir de 5 gol yediğim bir ingiltere maçı daha var. abdülkerim, linekeri, raşit çetiner de hoddle'i tutuyor. bir korner sırasında, abdülkerim ceza sahasında resmen 'lineker'i gördünüz mü beyler?' diye sordu. raşit de, 'az önce buralardaydı' yanıtını verdi. maç mı, makaramı belli değildi. tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5'lik karşılaşma ciddiye alınmadı. ama bizim bu maça bir gidişimiz var, inanılmaz. abdülkerim wembley'deki ilk idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yarış yaptılar. wembley'e ayak basan ilk biz olalım dediler. abdülkerim sanki neil armstrong gibiydi.. 'aya ilk ben ayak basacağım' diyordu. bu da ikinci 8-0'in öyküsü
kaleci fatih ile milli takımda oda arkadaşıydık. ingilizler' den 3 maçta 21 gol yiyince (bir 8 de fatih yemişti) gazeteler 'fatih ile yaşar öyle iyi arkadaşlar ki, yedikleri içtikleri ayrı gitmez' diye yazdı. ikinci 8-0'lik maçta kalede o vardı. çünkü ilk 2 maçta 13 gol yediğim için oynamayacağımı biliyordum. fatih sürekli beni sıkıştırıyor ve 'ağabey ne olur, 8 olur mu?' diye soruyordu. ben de, '12 olur fazla olmaz' diyordum. o kadar çok sordu ki, bir gün darlandım,' yeter be. 7 olur, 9 olur ama 8 olmaz. o bana has!' deyip sıyrıldım. maç 8 olunca, fatih, 'ağabey be! senin yapacağın tahmin bu kadar olur' dedi, gülüştük. 8-0'lik bir ingiltere maçında 5. ya da 6. golü yedikten sonra trt spikerinin dedikleri: "evet sayın izleyiciler, ingilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk" maçın 90.dakikası ve ingilizler bir gol daha atıyorlar ve spiker yine patlatıyor "evet sayın izleyiciler, maç bitti daha gol yiyoruz..."
--spoiler--
Ntv de rıdvan dilmen yaşar la ilgili bir anısını anlatıyor:
Meşhur ingiltere maçlarından birisi. Lineker yaşar a golü atıp seyirciye doğru sevinçle koşmak ister. Lineker de o sıralar fırtına gibi. Epey büyük hayran kitlesi felan var. Neyse lineker seyirciye doğru hamle yapar ama yaşar adama belinden sarılır bırakmaz; seyirciye gitmesine engel olur. Lineker durumu anlamaz. Yaşar o arada bombayı patlatır.
- At aslanım sen at. Ahmet ler Mehmet ler atıyor bana. Hiç olmazsa sen at !
kalecilikteki anılarını, bir kitapta toplayarak efsaneler arasına girmesini beklediğim, bir zamanların milli kalecisi lakabı kova olan komik insan. şöyle bir anısı vardır ki yarar:
"Göteborg maçında isveç'teki maçta
yeniliyorduk, bizden 2 kişi kırmızı kartla atılmıştı, zaten mağluptuk, Abdülkerim delenmiş maçın hakemi yabancı, bizim Apo dil falan bilmez bir yerden bir küfür duymuş yarım yamalak hakeme sallıyor, bir baktık Apo hakemin karşısına geçmiş, ellerini kaldırmış 'F...Me, F... Me' diye bağırıyor, hakemin gözler faltaşı gibi açıldı, 'ulan ne diyor bu manyak' der gibi bakıyor Apo'ya, Apo ısrarla 'F... Me' diye söyleniyor falan hakem neye uğradığını şaşırdı, rakip takım futbolcular gülüyor, biz de Apo'yu çekiştiriyoruz 'lan Apo manyadın mı oğlum o küfür öyle değil' diyoruz."
not defteri adlı programda ne kadar makara olduğunu bir kez daha göstermiştir. rıdvan dilmeni ekranda bizi televizyon başında yarmıştır. Bulun izleyin sadece.
rıdvan dilmen in anlattığı bir hikayesinde yine ingilizcesi ile ön plandadır.
meşhur ingiltere maçında rıdvan dilmen toplam sekiz kez topa değmiş * maçın son on dakikasına girilmiştir. dokuzuncu kez topa değmek için top beklenir, ancak kaleci yaşar topu vermez. bu sırada hakem yaşar ın yanına gider birşeyler konuşurlar.
ne konuştunuz diye sorulduğunda yaşar yine meşhur ingilizcesini konuşturmuş, hakeme yalvarmıştır.
- refri pliz finiş
halit kıvanç* a '' evet ingiltereyi bunalttığımız dakikalar yapma yaşar yapma yaşar 8 0 oldu'' gibisinden türk futbol tarihine geçmiş bir cümle kurduran adam. yanlız aynı pozisyonda hem ingilizleri bunaltıp hem gol yemek yanlız bizim takıma mahsus bir özellik olsa gerek. gerçi halit abiye de yüklenmemek lazım. milli takımı 8 gol yemiş bir seyirciye maçın kalanını aktarmak zor olsa gerek.
espri yumağı kaleci. rıdvan dilmen'den aklımda kaldığı kadar alıntı ile; ingiltere'nin bize sekizlik tarife yaptığı maçlardan biri. o zaman dünyanın en iyi forvetlerinden sayılan lineker, kendisinin ben diyeyim üçüncü, siz diyin dördüncü golünü atıyor. bunun üzerine yaşar, lineker'e sarılıp alnından öperek;
- at koçum at. bana burada ahmetler, mehmetler gol atıyor. hiç olmazsa sen at.
