şemdinli iddianamesinde ''biz askeriz ulan, güneydoğuya bomba da atarız, adam da kovalarız, beni değil yargılamak bana soruşturma açmak kimin haddine düşmüş?''diyerek geçmişteki bazı meslektaşlarının (bkz: kenan evren) (bkz: asmayalım da besleyelim mi) mantığıyla * hareket ederek ve Umut kitapevini bombalayan, sonra da Türk hukuku önünde 39 yıl hüküm giymiş bombacıları ''ben onları tanırım, severim kerataları, iyi çocuklardır'' diyerekten adaleti sağlamaya çalışan, işini düşünüp ona buna yaranma gafletine düşmemiş dürüst bir savcıyı mesleğinden zorla ihraç ettirmiştir. Zaten bu referansı değil genelkurmay başkanı olmasına, kışlada çaycı olmasına bile yetmez kanımca ama bu bürokrasi onu da ''aferin be ne güzel kitapçı bombacıları yetiştirmişsin'' diye ödüllendirmiştir. Orduya karşı sonsuz saygım var ama bence Yaşar büyükanıt kişisel olarak bu makamsal itibarı hak etmiyor etmemelidir.
hainlerin üzerine karabasan gibi çökmüş ve daha çok çökecek paşamızdır.. kendisine atılan onlarca iftiraya rağmen o koltuğu anasının ak sütü gibi hak etmiştir..
Bugün itibariyle "3. ordu ve ege ordusu lağvedilmeyecek ve böyle bir işe kalkışanlar cezalandırılacaktır." diyerek beni çok memnun eden ve kendisini yıldırmaya çalışanlarla uğraşacağının sinyallerini veren yeni genel kurmay başkanıdır.
Orgeneral BÜYÜKANIT, 01 Eylül 1940 tarihinde istanbul'da doğmuştur. 1961 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1963 yılında Piyade Okulu'ndan mezun olmuştur. 1970 yılına kadar Kara Kuvvetlerine bağlı çeşitli birliklerde Takım Komutanlığı ve Bölük Komutanlığı yapan Orgeneral Büyükanıt, 1972 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun olmuş, ardından Kurmay subay olarak, Mons/Belçika'da Shape istihbarat Dairesi Temel istihbarat Şubesi Kuvvet ve Sistem Kısım Amirliği, Kara Harp Akademisi (Öğretim Üyeliği, Genelkurmay Personel Dairesi General-Amiral Şubesinde Kısım Amirliği ve Şube Müdürlüğü, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Muhatız Alay Komutanlığı görevlerini yürütmüştür.
1988 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Bu rütbe ile 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ve Napoli/italya'da bulunan Güney Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı Karargahında istihbarat Daire Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 1992 yılında Tümgeneralliğe terli etmiştir Bu rütbe ile Genelkurmay Genel Sekreterliği ve Kara Harp Okulu Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur. 1996 yılında Korgeneralliğe terfi ederek 7'nci Kolordu Komutanlığı ve Genelkurmay Harekat Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 30 Ağustos 2000 tarihinden geçerli olarak Orgeneralliğe terfi etmiş ve Genelkurmay 2'nci Başkanlığı görevine atanmıştır.
30 Ağustos 2004 tarihinde YAŞ kararıyla, Yaşar Büyükanıt Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atandı.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgenaral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'na atandı. Böylece ilk kez bir Genelkurmay Başkanı, Yüksek Askeri Şura toplantıları sona ermeden atanmış oldu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanlığı'na 30 Ağustos 2006 gününden geçerli olmak üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını 31 Temmuz 2006 tarihinde imzaladı.
Orgeneral Büyükanıt, TSK Üstün Hizmet Madalyası, Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, Şeref Madalyası, italya Silahlı Kuvvetler Şeref Nişanı, ABD Silahlı Kuvvetler Üstün Liyakat Nişanı ile Pakistan Silahlı Kuvvetler imtiyaz Nişanı sahibi. Bilge Filiz BÜYÜKANIT ile evli olan Orgeneral Mehmet Yaşar Büyükanıt'ın bir çocuğu vardır. ingilizce bilmektedir.
adına kötüleme sms'leri ortalıkta dolaştırılan,fırtınalar koparan yeni genelkurmay başkanı. kendisinden hükümetin saçmalıklarına karşı sağlam ve sert bir duruş sergilemesini bekliyorum. ki böyle olacak eminim.
bizzat gördüğüm, gerçek anlamıyla bir general, bütün generaller gibi yeterince despot ama bu uğurda canını sakınmadan verebilecek vatan severler. Yaşar Paşamıza gelirsek o büyük bir yönetici gerçekten. keşke yaş haddine takılmayıp bu büyük orduyu onun gibi büyük bir general daha uzun seneler yönetse de, yönetiyorum diyenler yönetici görse.
bugün harp akademilerinin 2006-2007 eğitim öğretim yılı açılışında, haftalardır beklenen konuşmasını yapmıştır. üstü kapalı bir biçimde, hükümet, danimarka, talabani, barzani, almanya ve abdye bir güzel giydirmiştir.
türkiye'nin başına yakışacak diktatör. bunu olumsuz manada söylemiyorum, "demokrasiyle türkiye'nin idare edilemeyeceği" fikrine sahip olduğumdan söylüyorum.
bas dusmanini hizbullah pkk tehtid edici dis gucler yerine
hukumet ve irtica yi en onemli tehlike olarak goren
ve herkesinde boyle zannetmesini isteyen pasa pasa sen cok yasa
liman önerisi gibi hayati bir konuda, adada onbinlerce askeri bulunan genelkurmay başkanlığı'ndan habersiz karar alan hükümete, çok yerinde bir ayar vermiş genelkurmay başkanımızdır.
bir hükümet düşünün ki; resmi devlet politikasını değiştirecek böylesi bir karar alırken, ne kendi kabinesine başvuruyor ne de konunun muhattaplarından genelkurmay başkanlığına. ve bu taraflar, liman önerisini televizyondan öğreniyorlar..ve düşünün ki; o hükümet, atatürk türkiyesi'nin başında..gerisini siz hesap edin artık..
samimi açıklamalarıyla, teröre ve irticaya karşı dik duruşuyla ve samimi davranışlarıyla türk toplumunda mustafa kemal atatürk kadar çoooooooooooook sevilen komutan. genelkurmay başkanlığı yetmez ahmet necdet sezerden sonra cumhurbaşkanı olması gerek.
"Silahlı bölücü terörün dışında, silahsız terör diyebileceğim iç ve dış oluşum ve girişimlerle Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısına hiç bu kadar saldırılmadı."
açıklamasıyla tarihte yerini alacak olan genelkurmay başkanıdır. 'silahsız terör' denilen kavram, kimi sivil toplum örgütleri ve medya kuşatması olabilir mi, diye düşündürmektedir.
tarihimizin en zorlu döneminde genelkurmay başkanlığı yapmaktadır, başarılı olup olamayacağını, zaman zaman yürürlüğe konacak olan kompololarla başa çıkıp çıkamayacağını merakla izleyeceğimiz askerdir.
ülkenin bütünlüğünü ve rejimin niteliklerini savunma babında yapılacak konuşma ve eylemler demokrasinin önünde engel teşkil etmeyeceğinden, gereken her platformda konuşmasını ve biz de varız demesini istediğimiz paşamızdır. bir asker, bir hukukçu, bir siyasi veya bir sade vatandaş ''ülkeyi böldürmeyiz, laiklikten vazgeçmeyiz'' diyorsa bu sivil siyasete müdahale değil bilakis siyasilerin üzerlerine düşeni yapmadığından dolayı utanması gereken bir durumdur. asıl yanlışlık bu sınırların dışında şeyler düşünen ve iğrenç amaçlarını ''demokrasi kılıfı''na uydurarak gerçekleştirmek isteyenlerin beyinlerindedir.
nezaman ki, türk insani bu askerlerin isimlerini bilmez, bilmesi gerektigine inanmaz, o vakit bu asker (atanmis bir adam) bu denli degere binmez denilesi, bol rütbeli, üniformali siyaset adami.
pkk'ya destek verdikleri için kuzey ırak'lı gruplarla görüşmeye karşı çıkan genelkurmay başkanımız. doğru bir tavır sergiliyor sergilemesine de pkk'ya destek veren amerika'ya aynı postayı neden koyamıyor ilginç doğrusu.
aşağıdaki sözlerin sahibi olan türk ordusunun komutanıdır.
"Ben bir askerim. Siyasetle ilgim yok ve olamaz. Güvenlik politikaları şu an benim bazı kişilerden çok daha fazla sorumluluğumdadır. Benim ağzımdan bugüne kadar iç siyasete ilişkin hiçbir söz çıkmamıştır. Ancak Türkiye'nin güvenliği bağlamında, PKK terörü ile Türkiye'nin üniter yapısı ve devletimizin temel niteliklerinin korunması başta olmak üzere kanunların bize verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde düşünce ve endişelerimizi ifade etmek görevimiz gereğidir. Bu konudaki kararlılığımıza bundan sonra devam edeceğiz.
Bir hususu daha açıkça ifade ediyorum; TSK olarak, Anayasa ve kanunları, sürekli bize hatırlatanlar kadar biz de biliyoruz. Bizim, böyle hatırlatmalara da ihtiyacımız yoktur. Ayrıca hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir kapıkulu askeri olarak görmesini de istemiyoruz. TSK anayasal bir kurumdur. Asker, zamanı geldiğinde görevini yapmak zorundadır."
oldukça zor bir durumda, bir çıkmazda olan paşamız. sebebi laik, üniter cumhuriyetin köküne dinamit koyacak bir zihniyetin devletin en tepesine çıkacak olmasıdır. sayın paşamız darbe yapamaz. tarih önünde *suçlu duruma düşecektir. öte yandan, tarihe, tayyip erdoğan'ın cumhurbaşkanı olduğu ve cumhuriyetin tüm kalelerinin düştüğü dönemin genelkurmay başkanı olarak geçmek istemediğine de eminim. vicdanının kendisini rahat bırakmayacağından korkuyor halbuki korkması gereken, böyle bir zihniyeti işbaşına getiren ve ondan medet uman kesimdir. gerçekten sayın büyükanıt paşanın yerinde olmak istemezdim.