Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
bölümünün çok daha bir dikkatli okunup, çok daha iyi anlaşılacak olan açıklamadır.
askerde ki bu açıklama hırsı ve "ben varım" "tek ben" "tiran benim" "laiklik dininin tanrısı benim" gibi düşüncelerle "kaybetme" endişesi üzerine kurulu "darbe" isteği, halkı böler. eylül 2007 de, 30 ağustos 2008 açıklamasını bekliyoruz.
altı çizilen mevzuların aksini iddia etmek, yeter siz bu işi beceremiyorsunuz veya güvenlik pek umurumuzda değil demek olur ki bunu zaten yapan kimse yok. doğru söylüyor genelkurmay başkanı, türkiye gerçekten sıkıntılı bir dönemden geçiyor ancak bunun sebebi öyle bazı aklıevvellerin sandığı gibi siyasetin rejim değiştirme meraklıları tarafından domine edilmiş olması değildir.
bu ülkede artık siyaset yapmak isteyen herkes, sırtını her daim duvara yaslamaya mütemayil mustafa sandal gibi sırtını orduya yaslıyor, gerekçesi de ulusal güvenlik. son bir yıldır ülkenin muhtelif yerlerinden kendini ülkenin özgürlük havarisi ilan etmiş onlarca asker emeklisi çıktı ortaya, cumhuriyet gazetesi kendi binasına atılan bombalar ümraniyede bulunanlarla aynı çıktığı için sesini çıkaramadı, danıştay saldırısının dumanı ülkenin dörtbir yanına haberleşmek için salınırken bir anda kesiliverdi. (bkz: bi yök saldırısı vardı ne oldu ona)hepsi de ordunun kendileriyle hemfikir olduğunu iddia ediyor, oysa yapılan açıklamalarda ordunun hiçbir hizbin destekçisi olmadığı ısrarla vurgulanıyor. diyarbakırda genelkurmayın topyekun tepki çağrısına cevap olarak işçi partisi tarafından düzenlenen gösterideki gibi.
ordunun yıllardır dünyanın en modern ordularından biri olmakla övünerek harcadığı zamanda terör örgütleri bile psikolojik harb denen şeyin alasını yapmayı öğrendiler, teçhizatın en kralını temin ettiler. biz ise mayın imha sistemini ancak bir gazete yazarının feryadı neticesinde alabildik.
bu işin deniz kenarında kamplarda yatmakla olmayacağını anladılar velhasıl, lakin biraz da geç kaldılar gibi.
psikolojik harekat lafını kullandıktan sonra neredeyse hergün televizyona çıkıyor sayın büyükanıt. bizim de istediğimiz bu, işlerini ciddiye almaları. bundan sonra da yapmaya devam edecek bu tür açıklamaları, şayet bu açıklamalardan beklentisi ülkenin sivil siyasetini yönlendirmekse haberi olsun atatürk padişahlığı kaldırdı, artık ferman yayınlayarak ülke siyaseti yönlendirilmiyor.
paşa'nın artık ellerinin dert görmemesi gerektiğini hatırlatan açıklamadır.
sanırım fethullahçılar, demokrasi aşıkları (!), akp'ciler olası bir darbe durumunda tankların üzerine çıkıp onları durduracaklarından çok eminler? malum amerikadan aldıkları destek daha önce hiç bu kadar büyük olmamıştı. mandater yönetimin burjuva sınıfı olup vatanını sevenleri ve insan olmayı bilenleri abd ile birlikte ezme aşkları müslümanlıkları ile çok örtüşüyor olmalı?
çok iyi yorumcular tarafından yorumlanamayan açıklamadır. bu açıklamadan 2 sene öncesine bakalım; hilmi özkök paşa aynı açıklamayı aynı günde yapıyor. 5 sene öncesine bakalım, hüseyin kıvrıkoğlu aynı gün aynı açıklamayı yapıyor.
peki şimdi soruyorum bu aralarda şer odaklı bir cumhurbaşkanının seçilim aşamasında böyle bir açıklama yaptı diye darbe mi olmuş olacak? yoksa geleneğin böyle bir şekilde devam etmesi mi sağlanmış kılınacak? ayrıca 30 ağustos'tan sonra mı 30 ağustos açıklaması yapılacak?
30 AĞUSTOS TAN 3 GÜN ÖNCE YAPILAN BiLDiRiDiR. VE YiNE PAŞANIN AĞZINDAN BiRLiK BERABERLiK ÇAĞRISI, LAiKLiK KAYGISI, ATATÜRK'E SAHiP ÇIKMALI MESAJI, VE HÜKÜMETE AKILLI OLUN ALIRIM AKLINIZI MESAJI VERiLMEKTEDiR. *
içeriğinde zafer bayramının yanında gizli mesajlar da barındıran açıklamadır.
* "tsk, Türk ulusunun; doğuştan taşıdığı kabiliyet ve kudret; ile şekillenen ve Ulu Önder Atatürk'ün ilke ve Devrimleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatacak dinamik gücün temeli olmaya devam edecektir." *
* " ...Unutulmamalıdır ki, Atatürk Devrimi, demokratik bir niteliğe sahiptir. Padişahlığı ve halifeliği yıkarak yerine ulus egemenliğine dayanan Cumhuriyeti getirmiştir. Atatürk Devrimi, özünü Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan almıştır. Türk Milletinin bu büyük savaşı, hem Anadolu'yu ele geçirmek isteyen dış düşmanlara, hem de bu düşmanlarla iş birliği yapan Padişahlık ve Halifelik düzenine karşı verilmiştir. Bu mücadele dışarıya karşı bağımsızlığı, içeride de ulusal egemenliği amaçlamıştır.
* " Bilime ve akla dayanan Atatürkçü Düşünce Sisteminin esaslarını kavrayamamış birtakım kötü niyetliler... " *
* " Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve demokratik yapısını bozmak ve çağdaş kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla yürütülen sinsi planlar ne yazık ki her geçen gün farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır." * *
karavana bir atış daha.
artık 22 temmuz seçimleri neticesinde memleketin dahil olduğu sosyal ve psikolojik ortamda, varılan siyasi kültür seviyesinde bu tür açıklamalar kıymetini kaybetmiştir.
ve zaman ilerledikçe bu tür çıkışlar daha da önemsizleşerek can sıkıcı bir hale gelerek artık ciddiyetini kaybedecektir. bu ciddiyet kaybı da tsk'nın oldukça şişirilmiş itibarını normal seviyelere indirecektir.
güzel ve yerinde açıklamadır. göt korkusu ile yaşayan çoğunluğun kendini 80 lerle 60 larla kıyaslaması çok yazık onlar en azından neden yaşadığını ve ne için yaşadığını biliyorlardı. emin ol o tanklar kızılaya çıkarsa ben namluyu kıvırırım diyenler o tankların önünde gidip asker lehine sloganlar atar ilk iş olarak. askerin yaptığı her uyarıyı tehdit olarak algılamak şizofren ve paranoyak beyinlerin histerisidir. ama unutmamak lazım ki gerekirse o tanklar kızılay dan değil senin üstünden bile geçer.
bir çuvala ülkesini satanların çoğunlukta olduğu bir ülkede bir takım temel değerleri sarsan ve bunu yapmakta bir çekince görmeyen devlet kademelerindekiler dÂhil bu kişiler için her şeyin gözlendiğini, bu ülkede istedikleri gibi at koşturamayacaklarını hatırlatan tarzda bir nasın açıklamasıdır.
öyle bir demokrasidir ki bunların demokrasisi, beğenmeyene üstü kapalı "siktir git bu ülkeden" bile derler. ordu her zaman gerçek teminat, demokrasinin ve ilkelerin savunucusu olmuş ve olacaktır bu tip yöneticilerin karşısında.
bir çuvala ülkesini satanların çoğunlukta olduğu bir ülkede atatürk ilke ve inkilaplarını , türkiye cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü korumaya çalışan askerin dikkati odaklamak adına yaptığı bir girişimdir. ancak halk tarafından yada muhattabları tarafından anlaşılmayacağı açıkca ortadadır.
hatta bu muhattablar ve yandaşları emin çölaşanı çalıştığı gazateden attırdıktan sonra yada apdullah gül hakkındakji düşüncelerini söylediği için ülkesinden kovmaya kalktıkları bekir çolkun olayından sonra dahi hiç utanmadan ' ama demokrasi ' diyebilecekler ve özgürlükten bahsebileceklerdir..en acısı ise halk diye adlandırılan kesimin bunun farkında olmayacağı bu ikiyüzlülüğü yiyeceği gerçeğidir.
darbe darbe diye aglayanlarin akil kari olmayacak bicimde kar$i durmaya cali$tigi, gayet yerinde ve zamaninda yapilmi$ bir aciklama. kimilerinin bunu darbe on habercisi olarak algilamasi pek akil mantik i$i degildir. turkiye cumhuriyeti'nin butunlugunu korumak ordunun da gorevidir ve bu gorevi zafer bayrami gibi bir gunde dile getirmi$ olmak darbe haberi degildir. ayrica 60'lardan 80'lerden dem vurup darbe olursa halk $oyle boyle yapar diyenlerin de dunyadan bir haber ya$adiklarini belirtmekte ziyadesiyle fayda var. zira 60'larda 80'lerde bir $eyler icin ugra$ verecek kadar cesur insanlar hala mevcudiyetini korusaydi vatani pe$ ke$ cekenler %50 ye yakin oy almazdi.
türk ordusu dükkanı hiçbir zaman kapamamıştır; ancak 1960'tan sonra ilk kez bu ülkenin hayrına bir iş daha yapmalarını sindiremeyen bünyeler zaman gazetelerinin sabahtan bırakıldığı dükkanlarını kapatıp efendilerinin yanına tatile gidebilirler.
bu aciklamayi okuduktan sonra, tek kelime ile eger TSK olmasa memleketi cok cok farkli noktalara goturmeye calisanlarin basarili olacagindan emin olacagim.
Elin japonu geliyo, memlekette parasini 3'e katliyo. Nasil yapiyo, kimin parasini kazaniyo ? Bunu da ekonomi uzmanlari cok iyi gelismeler diye onumuze sunuyor! *
Bari osmanli aldigi borclar ile gider ayak dolmabahce sarayini yaptirmisti! Bu devirden elde hic bisi kalamayacak gibi. Memleketi hep siviller batiriyo, askerler kurtariyo! nereye kadar! Bunu avrupali, amerikali bilmiyor mu ? *
Ama bu uyarilari TSK'ya yaptirtmak zorunda kalan, aciz ve kaybeden deniz baykal'a da burdan bir duzine dinozor tasagi gondermek istiyorum!
geçti gülüm geçti paşam. yiyorsa yapın darbe. hadi cıkartın tankları kızılaya. hadi bu kadar yüreklisiniz. sonra bu millet o tankın namlusunu ne yapar paşam? bu milleti herhalde siz eski 1980 lerdeki 60 lardaki millet sanıyorsunuz. o namluyu eğerler paşam. kıvırırlar paşam. çok kötü şeyler olur paşam.
Bazılarına tüh demokrasi gidiyor dedirtecek açıklamadır. Madem böyle özgürlükler ülkesiydik bu kadar acı neden çekildi acaba bu ülkede? Sormak lazım. Düşünmek lazım.