Benim için eylül 2020 eylül 2021 arası idi. Korona vardı. Ablamla yaşıyoduk o çalışıyodu ben evde yatış. Tek muhatap olduğum kişi evin yakınlarındaki çiğköfteciydi. Bim ve a101 kasiyerleriyle zaten merhaba merhaba. Ha bir de salı günleri pazara çıkıp evin ihtiyaçlarını alıyordum. Her hafta incir ve balık alıyodum diğer şeyler harici. Sabahları ceviz ve üzüm yiyordum düzenli olarak. Haftada iki kere balık yiyorduk en az. inanır mısınız tüm bunları ablamın asgari ücret maaşıyla yapıyorduk. 2800 TL civarıydı. Ev de kiradaydı. Telefonum 2012 de aldığım samsung Galaxy young tı. Watsapı bile kaldırmıyordu telefon. Bu yüzden sadece arama ve mesaj yapabiliyordum. Zaten iyi bir telefona da ihtiyacım yoktu. Çünki herkesle iletişimi kesmiştim. En iyi arkadaşımın bile telefonlarını açmıyordum. Sadece annem ve babam bir de abimle görüşüyordum ablam haricinde. Eylül 2020 den nart 2020 ye kadar hiç ders bile çalışmadım. Çalışıyorum diye yalan söyledim aileme. Ablam 18.00 civarı gelirdi işten. O gelmeden önce kitabı alır çalışırmış gibi yapardım. Film izlemeyi severdim lakin izlediğim film sayısı çok azdı. Yani biri sorsa izlediğin en iyi film hangisi diye ben buna cevap olarak "bir zamanlar askerlik" veya "top gun" derdim onca filmin arasından. Hazır ders çalışmıyorum bari film kültürüm gelişsin diye onlarca film izledim. ilk Tom Cruise un filmlerinden başladım 2019 dan 1986 ya kadar olan tüm filmlerini izledim. En son izlediğim ve bence en iyi filmi "the color of Money" idi. O filmden sonra izlediğim hiçbir film o tadı vermedi. Ama ben izlemeye devam ettim. Pulp fiction dan tut Marilyn Monroe nin bilindik olmayan vasat filmlerini bile izledim. Gerçekten harika zamanlardı.yani koronayı avantaja çevirmiştim ve gerçekten dimağımın en çok geliştiği sene idi. Arada kitap da okudum tabi. 5 tane kitap sıkıştırdım araya bunlar da sırayla platonun "devlet" i ki beğenmemiştim işin açığı sonra kuyucaklı Yusuf (2. okuyuşumdu) üçüncüsü tehlikeli oyunlar, dördüncüsü 1984 (bunu da yks ye 48 gün kala bitirmiştim) ve sonuncusu da kesin inançlılar diye bir kitaptı ki bunu hepinize tavsiye ederim. Diğerlerini muhtemelen duymuşsunuzdur daha önce bunu da benden duyun ve okuyun. ismi yanıltmasın dini değil toplumların düşüncelerini ve içgüdülerini, normlarını çok iyi analiz eden bir kitaptı. Ufkumu gerçekten geliştirmişti. Gelelim marta. Bu aya gelince bir sabah saat 11 gibi bir kalktım ve dedim ki oğlum sen naptın neden hiç çalışmadın. Bir hesapladım yks'ye 87 gün var. Bir kahvaltı yaptım ve evimizin yanındaki parka gittim bir saat boyunca kendimi sorguya çektim ve planlar yaptım. O günden sonra sabah 6 akşam 11 fix kahvaltı ve akşam yemeği harici ful çalıştım. Öğle yemeği bile yemiyordum siz düşünün. iddia ediyorum o kadar verimli ve çok çalışan insan dünyada iki elimin parmağını geçmez. Velhasıl sınav yapıldı sınavdan sonra ben köye gittim. Temmuzun sonlarında açıklandı sınav ben tercih yapmak için tekrar ablamın yanına gittim o sırada da ablama bisiklet çıkmıştı bir çekilişten. Ablam önceden almıştı zaten kendine bisiklet onu da bana vermişti. Sabahları ablam işe gidiyor ben de okul araştırıyordum bilgisayardan. Sonra akşam yemeği yer yemez konya sokaklarında bisiklet sürüyorduk ablamla geceleri. Sonra açık kalan dondurmacıdan dondurma alıp yiyerek giderdik eve. Geceleri sokaklar boştu neredeyse tamamen sanki bizim içinmiş gibi. Tercihi yaptım ve sonuçlar açıklandı. Eveeet abiniz tıp kazandı. Eylül 2021 den bugüne kadarki üniversite hayatım da çok aşırı güzel lakin yüzde yüz demek namümkün. Ama ablamın evindeki o bir yıl gerçekten mutluluk oranım yüzde yüzdü.hatta sene hiç bitmesin istiyordum. Ya nasıl olur başında yks gibi bir sınav var illa strese girmişsindir diyebilirsiniz. Girmedim hatta hiç sallamıyordum sınavı. Çünkü 3. girişimdi. Sadece önceki seneler çalıştıklarım boşa gitmesin diye son 87 gün çalıştım. Bana sorarsanız mutluluk parada pulda falan değil. Huzur lazım insana. Bunun için de ne kadar az insan varsa çevrenizde o kadar iyi. Sosyal medyadan uzak durun. Belki sadece watsap. Ben üniye başladığım için telegram wp ve insta kullanıyorum ama insta YouTube vb hayatımın kalitesini azaltıyor. Üni hayatı iyi ortamım da iyi lakin gene de ergen ve keko tipler görmek de hayat kalitemi azaltıyor. Ben de 20-21 arasında yaptığım gibi sürekli film izliyorum. Geçen yıl güzeldi bu yıl ilk başlarda bahsettiğim telefonlarını açmadığım arkadaşım da geldi yanıma fena olcez fenaa. istesem ayarlayamam. Ama şunu söyliyim ne yaparsam yapayım o seneye ulaşamıycak mutluluk seviyem. Belki ilerde çalışmadan gelicek düzenli bir gelir elde edip kendi köşeme çekilebilirsem. Yani çok gezmek çok para harcamaktan ziyade stabil huzurlu kendinize çok vakit ayırabiliceğiniz bir hayat mutlu edebilir sizi. Naçizane düşüncem. Benim için cevabı eylül 2020-eylül 2021 olan başlıktır.
Edit: bu arada izlediğim en iyi film "the color of Money" idi.
