büyük bir şanssızlıktır. gidin yeni yerler görün farklı bir yaşama alışın. aileniz sizi özlesin siz ailenizi özleyin. kendi ailenle aynı şehirde üniversite okumak insana pek bir şey katmıyor. nerden mi biliyorum? kendimden...
yarım yamalak üniversite yaşamaktır, üniversitenin tadı yalnızken çıkar. aç kalarak, donunu kendin yıkayarak, sıcak anne evlerine özenerek geçmeli. ergenliği geride bırakıp kendi ayakları üstünde durmanın provasını yapmalıdır.
bizzat yaşadığım durumdur. birçok kolaylığı vardır. yemek yapmak, çamaşır yıkamak ve daha niceleri yoktur hayatınızda. en önemli dezavantajı ise öğrenci evlerindeki harika ortamların olmamasıdır. bir nevi lise yıllarının devamı niteliğindedir.
kişi için büyük kayıptır çünkü insan bir şehre pat diye tek başına bırakıldığında hayatı öğrenmeye başlamaktadır. artık kendi kendisini idare etmektedir, güvenicek kimsesi yoktur ve kimse arkasını toplamıycaktır.
liseden pek farkı olmayan durumdur. Allah'dan benim ev ve üniversitem arası 1 saat 15 dk falandı da şehir dışında okuyormuş hissi yaşıyordum arada bir. bunun dışında yemeğin, kalacak yer sıkıntın, ailene maddi manevi fazla yüklenmeme olayın işin avantajları olsa da, sorumluluk duygun ailesinden uzak bir şehirde okuyanlara oranla daha az gelişiyor. bunun yanında vize final haftalarında eve gidip ders çalışma kararın evin durumuna bağlı örneğin annenin altın günü, komşuları, komşuların çocukları vs. varsa unut ders çalışmayı. ailenin daha iyi ders çalışman için destekleyici çalışmaları da olabilir. örneğin annenin sürekli kurabiyeler, çaylar, pastalar yapması odanda olmana rağmen televizyonu açmamaları, gürültü yapmamaları, sınav sabahı seni vaktinde uyandırıp okula göndermeleri falan. gördüğünüz gibi liseden hiç bir farkı yok.