ölüm her aklına geldiğinde, ah edip,vah edip inleme, bu halinle tanrıyı incitmiş olcaksın, ecel kapını çaldığı zaman, evi telaşa verme,o geldiği zaman sen gitmiş olacaksın..
her gün düşündüğüm, düşündüğümde de yüzüme kaynar su gibi çarpan gerçektir. Kendinizden yola çıkıp sevdikleriniz için son gün olduğunu düşününce kaynayan suyun sıcaklığı daha da artıyor.
insanın annesine, babasına, kardeşine, sevgilisine saat sabah 4 buçukta koşup sarılası geliyor.
insanlarda türlü türlü etkiler yapabilecek gerçektir. lan madem yarına çıkacağımın garantisi yok, koyayım da rahvan gitsin deyip gününü gün de edebilirsin, allah yarabbi diyerek kendini dine imana da verebilirsin. olur ama bunlar hep yani bir varmışın bir yokmuşun dünya böyle şeker abicim, hadi sıhhatine o zaman hatta.
hayat bunu ispatlamak için sağolsun defalarca gözüme gözüme sokmuştur. evet gerçektir, herkes ölebilecek yaştadır sonuçta ama keşke bu gerçeğin bir panzehiri olsa da bu kadar acı çekmese geride kalanlar.
bunu bilerek yaşamak gerekir. ama bunu bilmek yılmak, pes etmek anlamına gelmemeli bence. hayatla mücadele içindeyiz aslında. o bizim sonumuza yaklaşmaya çalışsa da biz direniriz sonun gelmemesi için. o yüzden her gün son günmüş gibi inadına tutunup istediğini yapmak, içinden geleni söylemek, keşke... dememek lazım. her günü son günmüş gibi değerlendirmek, hakkını vermek gerek.
sadece insanların farkında olduğu, bu nedenle bizi bu evrende yapayalnız hale getiren, bizi biz yapan en bitirici bilgidir. bu nedenle her insan doğuştan bilgedir. ve yine sırf bu nedenle bile insanlara kızmadan, onları yargılamadan önce biraz sakin olmak, onların da bu gerçeği bilmeye mahkum özel varlıklar olduklarını farketmekte yarar var. her bünyede değişik etki yapıyor bu bilgi...
ya da bir başka deyişle:
--spoiler--
Vakit varken tomucukları topla zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir.
--spoiler--