Gorgias emminin ortaya attığı durum. Adam diyo ki babacım, "Varlık yoktur,olsa bilemezdik,bilsek de bildiremezdik" yani sıçtık diyo. Matrix gerçek bile olabilir amuna koyum diyo. Tabi o zamanlar matrix mi var? örneklendiremiyo ama 21. yüz yılda yaşasaydı kesin örneklerdi.
her bünyenin kafayı taktığı olgu aslında. lan acaba!.. demişizdir hepimiz. acaba bir gün birileri çıkacak "hayaldi olum her şey, kandırdık seni, şimdi siktir git gerçek dünyaya" diyecek mi diye düşünür durur insan. en azından anlık da olsa keşke olsun dediğimiz de olmuştur. zaten her birimiz kendi filmini oynayan başrol oyuncuları değil miyiz? kimimiz silik, kimimiz sikik, kimimiz aşmış, kimimizse şaşmış şekilde yaşar gideriz.
nerden aklıma düşürdünüz amk ya. azer bülbül ölmüş dediler, üzüldüm doğru mu değil mi bir bakim buralara dedim, geldim. yazdığım başlığa bak. hepimiz hayaliz olum, uyanacaz pek yakında azer gibi. harbiden lan...
kişiyi dinlere yaklaştırabilen bir düşünce biçimi. en kestirme yol deney yapmaktır: hızla giden bir kamyonun önüne atla, bak bakalım düş mü, değil mi? "herşey yalan, gerçek olan öbür taraf" diyenlere kamyon deneyi şiddetle tavsiye edilir.
diğer taraftan istisnasız her kavram, gerçeklik, deneyim, vs. insanın kafasında biçim almadan insan için birşey ifade etmez. ancak bu "kafada yansıyış" her daim aldatıcı ve fantastiktir. mesela üzerinize doğru gelmekte olan bir cismin (hadi mesela kamyon olsun) atomik yapısını, enerjisini falan gözünüzle göremezsiniz, dolayısıyla gözün gösterdiği kadarı aslında yalan dolandır. ama bu demek değildir ki o yalan dolan sizin hayatınızı etkilemez: film seyredip filmdekileri tatbik eden insanlar var bu gezegende, kendi hayatını ve başkalarınınkileri bir takım ideoloji ve inanışlara -ki fantezidir- göre biçimlendirenler var. kafanın şeyleri algılama biçimi hayal gibidir, bundan kaçmak zor. mesele hangi hayalin peşinde koşulacağıdır, bu da kişiye veya topluma göre değişkenlik gösterir.
