yaşanılamamışlıklara bir ağıt

entry1 galeri0
    1.
  1. bugün bir dostumun sözü tetikledi her şeyi : ''yarın diye bir şey yok!'' . düşündükçe, düşündükçe, ve düşünmeye devam ettikçe bir çıkar yol bulamıyor insan. evet, ölüm geri dönüşü olmayan bir yol ve - hani derler ya ateş düştüğü yeri yakar diye - ateşin düşmediği yerdekiler maalesef ölüme bir bebeğin dünyaya olan yabancılığı kadar uzak.

    size yakın birini kaybettiğinizde, sanki onu görünmez bir el hayatınızdan söküp almış, yaşadıklarınızı ve yaşayacaklarınızı çalmış gibi hissedersiniz. nihayetinde hepimiz bir gün ölmek için yaşarız. bahsi geçen büyük test bu değil miydi? Lakin hayatın kendisinin eksikliği ve yaşanılamamışlıkların baskısı altında, kifayetsiz bir döngüye girer arda kalanlar. attığı her adımın, konuştuklarının, yaşadıklarının, kahkahalarının ve hatta acılarının bile eksik olması sızlatır kalbi.

    '' bir kemin yitişini zikretti, yüce savaşçı.
    bir kederli şarkı söyledi, meduseld'in ozanı:
    ''o artık yitti en sevgili efendi,
    hısmımızın yüce yarı'' diye... bir kem... ''

    hiç bir zaman unutulmaz o acı, yalnız üstünü örter insan. anılar ile örtmeye çabalar yaşanılamamış anların. hayatın onsuz devam etmesine baş kaldırır, boş ama yersiz olmayan isyanlar haykırır ruh... ama dünya üzerindeki hiçbir şey bu yaraya merhem olamaz. Sonuçta hiç birimizin yarını yoktur. adilliği sorgulanabilecek, ve hiç bir zaman değiştirilemeyecek bir kanunun altında parçalarına bölünür can. Büyük bir bencillikten, belki elinden çalınanın yerinin asla doldurulamayacağından, belki de eksik kalmış bir gelecekten... Dünyanın kendisi alevler içerisinde yanarken, gökyüzü yırtılırken, sessiz haykırışlarınız arzı titretirken, '' nasıl?! '' dersiniz, nasıl devam ediyor hayat hiç bir şey olmamışcasına? şair bunun cevabını bulmuşa benziyor:

    ''ölüm acılarını gördü tatlı can,
    koyuldu işte böyle ağlamaya.
    olanlar oldu, gitti dostum benim.
    şu dünya bir altüst olsa, ağlasa yeri var.
    öylesine topraklar altında kalmışım..''
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük