ya bu efsane. bizzat yaşadım. on altı on yedi yaşlarındaydım iktisadi olarak çok güçlü, hakikaten de zeki ama çok kaba, çok katı bir akrabamızla maalesef muhabbet ediyorduk. zorla ediyordum çünkü adamı sevmiyorum. son derece dar bir zihne sahip ama dediğim gibi buna rağmen zeki, gerçekçi biri. ne yapıp ettiğimi sordu, anlattım tamam mı, uzun uzun; "işte şunu yapmak istiyorum şunu yapıyorum, şöyle düşünüyorum" falan, o uzun cümlelerden sonra sanırım hayalci olduğumu sanarak şey dedi; "olsun, olsun." dsfgh. söylediklerimin mislini yaptım. ama herif beni baya aşağıladı ya. ya da ben mi yanlış anladım acaba?
"olsun, olsun" demek şey demek değil mi; "ya işte hayal kuruyosun ama olsun bu da bi şeydir." bana öyle gelmişti. kötücül bir niyetle söylemedi muhtemelen ama bence çok da inanmıyordu yapıp edebileceğime.
haha aq. ben söylüyorsam hayat bunu emir gibi algılar aslan parçası. sonraki karşılaşmalarımızda bir sorun hiç yaşamadık. muhtemelen ben o cümleciği ben öyle anladım. bilmiyorum.