(bkz: ölüm)
ben ölüm görmeden önce, dünyanın renkleri var sanırdım. yokmuş aslında. her şey serapmış.
anlatırlardı da.. böyle olacağı aklın ucundan geçmezdi.
Çaresizlik, kararsızlık, mutsuzluk, yalnızlık, aşk.
Başkası anlatırken hep kendi kafanda bir yol bulmuşumdur. Çaresizseniz çare sizsiniz hesabı. Her zaman bir yolu vardır a inandım ta ki çaresiz kalana kadar.
Kararsız kalan insanları yargıladım, bir miktar kınadım hatta. insan kendini tanımaz mı neyi isteyip neyi istemediğini bilmez mi ye inandım ta ki kararsız kalana kadar.
Mutsuzsan değiş, illaki mutluluk seni bulacak. Çünkü mutsuz olmak için gelmedin bu dünyaya fikrini savundum ta ki mutsuz olana kadar.
Etrafında tek bir insan dahi varsa asla yalnız olmayacağını düşündüm ta ki yalnız hissedene kadar.
Aşka asla inanmadım. Kapitalist rejimin abarttığı aptalca bir duygu olduğunu düşündüm ta ki inandıklarım beni yanıltana kadar.