yaşanabilir sözüyle zaten bu işlerden hiç bir şey anlamayan insan bile kapitalizmin tu kaka olduğunu anlar. "yaşanabilir ne lan tamamen kaldır. ne hayrını gördün bu sistemin!" denmesi gerekir ama hiç kimse bir şey de demez.
günümüz kapitalizmidir, birileri yaşar, diğerleri çarkların altında ezilip bedeller ödeyerek onları yaşatmakla yükümlüdür. ırak'a binlerce kilometre uzaktaki avustralya'da benzinin litresi 1 usd iken ırak'ın dibindeki ülkemizde litre fiyatının 3 usd civarında olmasının sebebi de budur, küçük bir örnek sadece.
yoktur sadece bir revizyonist zırvasıdır... insanların hür ve eşit bir şekilde yaşamasının tek yolu kapitalizmin dünya üzerinden sonsuza dek kaldırılmasıdır.
Modern anlamda kapitalizmin yaşanmaya başlanmasından önceki yaşam tarzıydı. Şöyleki önceleri herkes eker biçer satar ve kazanırdı. Herhalde zengin adamın biri vaktin birinde en yetenekli ve mükemmel işçileri toplayarak kendi çiftliğini oluşturmak istedi. Bu işçiler çfitliğe ya da tarlaya gelip çalışmaya başladılar. Eskiden ektiklerini satıp kazanan işçiler artık işverenlerinin kendilerine sözverdiği ücreti alarak çalışıyorlardı. Bir gün, işveren "la adamlar iyi güzel çalışıyor da keşke daha fazla çalışsalar, biz de daha fazla kazanabilsek" gibisinden kendisini bir hülyaya kaptırdıktan sonra işçilere daha dolgun ücretlerle daha fazla çalıştırma isteğini iletiyor. Gazı alan işçiler daha dolgun maaşlarla işlerine devam ediyorlar. ANCAK işler işverenin düşündüğü gibi gelişmiyor. işveren daha fazla verim beklerken işçilerin eskisinden fazla çalışmadıklarına şahit oluyor. ÇÜNKÜ işçiler zaten kendilerine yeten az miktardaki ücretlerden daha fazlasına ihtiyaç duymuyorlar.
Bunu farkeden şerefsiz işveren arkadaşlarıyla oturup düşünmeye başlıyor. Acaba biz bu adamları 600 Tl asgari ücretlerle çalıştırsak daha fazla verim alamaz mıyız diyorlar. Karar alınıyor ve bütün işçilerin maaşları asgari ücretlere çekiliyor. Evvela 1500 TL civarı bir maaşla ev geçinebiliyorken şimdi 600 TL ye düşen maaşlarla ev geçindirmek imkansızlaşıyor. Patron duruma son noktayı koyuyor: Siz asgari ücretlerle çalışmaya devam edin ben biçtiğinizden size prim vereyim. işte tam bu anda prim merkezli satışın temeli atılmış oluyor.
Daha çok iş yaptırabilmek için daha az para vermek böylece işe ve çalışmaya olan ihtiyacı artırmak budur işte.
azpara=çokiş
Bu Max Weber'in The Spirit of Capitalism (bkz: Kapitalizmin Ruhu) adlı makalesinde geleneksel kapitalizmden modern kapitalizme gaçişi anlattığı tarafımca geçilmiş bir özetidir.
Yaşanabilir kapitalizm işte böyle bitti.
en güzel örneği kuzey kore ile güney kore'de görülür. bölünmüş bir ülkenin komunist rejimle yönetilen tarafının geldiği nokta ortada. kapitalistlerin köpeği olmuş güney kore'nin geldiği nokta da.
kuzey kore'de gsyh kişi başı 2 bin dolar civarındayken güney kore'de bu rakam 20 bin dolar civarındadır.
güney kore dünyanın her yerine ürettiği otomobilleri satarken, kuzey kore'yi sadece adını bile bilmediğimiz ülkelere nükleer silah satarken duyarız.
şu anda yaşıyoruz ama sayısız defa insanlığın onuru ayaklar altına alındı ve alınıyor. peki sosyalizm, komünizm çare mi? onların da şu anki haliyle çok yürüyebileceğini sanmıyorum. kültürlü, çok okumuş birisi olarak söylemiyorum bunları. belki dine daha sıcak bakabilecek bir sosyalizm insanlık için kurtuluş olacaktır.