yaşamın son demleri

entry2 galeri0
    1.
  1. insanın yaşamı boyunca geçirdiği evrelerin sonuncusu olarak tanımlandırılabilir.

    insana hayat bahşedilir. doğduktan sonra insan geldiği yeri tanımlandırmaya ve anlamlandırmaya o andan itibaren başlar. fiziksel gelişimi hızlı bir şekilde gerçekleşir. emeklemeye başlar. emeklemeden yürümeye geçer. bu arada konuşma yetisine sahip olur. bu süreçte bilmediğimiz bir dil ortaya çıkmıştır. bu evre hayatın ocağın üstüne konulması ve kaynamaya bırakılması olarak nitelendirilebilir.

    kendini tanıyan insan yada daha yeni yeni tanımaya başlayan insan, bu sefer kendi gibi gelişen ve büyüyen diğer insanlarla iletişim kurmaya başlar. sosyalleşme çabalarıdır bunlar. okul öncesi eğitim, ilkokul, ortaokul ve lise yılları bu gelişime hız kazandıracak yerlerdir. insan burda yakın bulduğu ve uzak durmayı yeğlediği insanları kafasında tanımlayarak, kendisine prensipler koyar. bu evre kişiliğin, insanın iyi yada kötü birisine dönüşmesine olanak verir. bir başka açıdan hayat yavaş yavaş ısınmaya başlamışdır; ocağın üstünde onun için.

    artık hayat onun için yeni bir aşamaya atlamasını söyler. bu aşamada bugüne kadar sorumluluğun pek fazla farkında olmayan insan, çevresindeki kendinden yaşça büyük insanları gözlemleyerek sorumluluk denilen olguyu yavaş yavaş tanır ve ürker. çünkü daha önce üstlenmediği bir olgudur. bundan kaçmaya çalışır. çaresiz kaldığı anda anlar ki; sorumluluktan kaçmak başka bir sorumluluğun kapısını açmaktadır. daha fazla kaçamayacağını anlayan insan, sorumluluk almayı kabul eder. askere gider, iş bulur, evlenir, çocuk sahibi olur ve diğer kendi gibi insanlarla etkileşimde bulunarak monoton bir hayat yaşar. bu evrede ocağın üstünde ki hayat kaynama belirtlerini gösterir.

    dünya onun için anladığı ve görüşlerini dile getirdiği bir yer olmuştur. çocukluğundan geldiği noktaya kadar ailesinden, öğretmenlerinden, etkileşim kurduğu diğer insanlardan gördüğü ve kendine göre uuygulamaya başladığı kriterleri, kendi çocuklarına ve kendinden yaşça küçük kişilere aktarmaya çalışır. onca yılın oluşturduğu tecrübe ve yaşanmışlık, aslında yaptığı sayısız hataların oluşturduğu olgulardan başkası değildir. bunun farkında da değildir. bu farkındasızlıkla çocuklarına hata yaptığında kızar 'bi işi de doğru yap!' diyerek onları azarlar. onun hata yapmasına kızmasının sebebi kendi ailesinden, öğretmenlerinden böyle gördüğü içindir. çünkü bunları yaşamış ve bu şekilde davaranmanın da doğru olduğunu zanneder.... ve hayatı kaynar...

    bütün bu yaşadıklarının tek bir şahidi vardır. o da aklında sakladığı anıları ve hatıralarıdır. arşivi çok geniştir artık.. kaynayan hayatını, anılarına döker ve ocağın altını kısar.. bu şekilde yaşamı yavaş yavaş demlenmeye başlar.. zamanı geldiğinde ocağın altını kapatır.. ve kendine ince belli, demini iyi almış bir hayat koyar.. uzaklara bakar... düşünür...

    ''tüm bu yaşadıklarım bir dem içinmiydi''
    0 ...
  2. 2.
  3. --spoiler--
    http://inciswf.com/1296317785.swf
    --spoiler--

    not: chat-forum tarzı değildir.
    not: valla değil.
    not: bir kekemine nin söyledikleriyle beni darağacına sürükleyemezsiniz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük