bu haftaki programın başında şahan gökbakarın kendileriyle dalga geçtiği dakikada 4 geyik skecini yayınlayan, özgüvenleri sayesinde skeci eğlenerek izleyen ve gözleminden dolayı şahanı tebrik eden 4 güzel insandan oluşan programdır.
en büyük sorunları, tiyatro salonlarının neden boş olduğu, müze gezenlerin sayısının neden az olduğu olan, elit tabakaya hitap eden zevklerle bezenmiş dört ensesi kalın amcanın yaptığı bir program olarak düşünülürse, benim yaşamımın hiçbir dakikasının konuşulmadığı söylenebilir. dakikaları dört insanın haftaiçi nereleri gezdiği, kimleri gördüğüyle sınırlıdır.
türk televizyonlarının yüz aklarından bir tanesi.. belli bir birikimden yoksun insanların burun kıvırdıkları, keyifli sattler geçirebilinecek yegane programlardan. sunay akın'ı dinlemek bile başlı başına bir zevk zaten..
shakespeare in aşağıdaki şiirini öğrenmeme, böylece hayatın sırrını çözmeme vesile olan program..
''Korkuyorum...
Yağmuru sevdiğini söylüyorsun; ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun.
Güneşi sevdiğini söylüyorsun; ama güneş çıkınca gölgeye kaçıyorsun.
Rüzgarı sevdiğini söylüyorsun; ama rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun.
işte bundan korkuyorum; çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!…''
'' daha önceleri nerelerdeydiniz? '' dedirten ekibin şahane programı. perşembe akşamları saat 21.00 de tv8' de. tekrarı ise yine aynı kanalda pazar kahvaltınıza denk geliyor.
geyik ötesi program.. stockholm'deki hatunların güneş hangi saatte çıkarsa çıksın hemen işlerine ara verip, eteklerini sıyırıp güneşlendiklerini öğrendiğim program.. inanılacak gibi değil ki a.q, ulan hıncal sırf bu yüzden gidecem isveç'e, böyle bir durum yoksa o programda sıktığın tüm palavraları burda yazacam, rezil herif..
tv de kalan bir kaç izlenebilir program idi, zira sinan çetin varlığıyla programın konseptine bomba koymaya devam etmekte, hıncalı iyice yavşaklaştırmış, nebil i sersemletmeye devam eden ünlü yönetmen, sunay akın dan ise eski hazzı alamaz hale getirmiştir.