abdullah öcalanın henüz dağa çıkmadan önce, mülkiyede okuyan kendi halinde bir marksist kürt milliyetçisi iken sarfettiği doğru önerme. doğru söze ne denir? sezarın hakkını sezara vermeli demiş jesus... (bkz: abdullah öcalan)
bunu diyen yıllar sonra, pkk için kullanacağı köle kişilikleri ağına düşürüp sonu olmayan amaçsız bir eylemin kendince zaferine ulaşmaya çalışacaktı, hapsi boyladı. sözlerle büyük insan olunmuyor maalesef, sözler ve eylemler. lider seçmeden önce bunlara dikkat edersen senin için iyi olur.
abdullah öcalan'ın saçma sapan, bakunin ve marks'ın karma ideolojisi olarak gördüğüm, sırf kendi egolarını tatmin edebilmek için kaleme aldığı ''demokratik konfederalizm'' adlı sözde ideoloji insanların boşu boşuna harcandığını bizlere gösterdi. eminimki bunu pkk ilk kurulduğu zamanlar kaleme alsaydı şu an pkk diye birşey yoktu. sebebi mazlum doğan, kemal pir, haki karer ve diğer çeşitli oyunlarla katledilmiş marksist devrimcilerin buna karşı çıkacağıydı. hiç düşündün mü? kendini ''demokratik konfederalist'' olarak nitelendiren şahsiyet ''neden bütün devrimciler bir şekilde öldüde geriye abdullah öcalan kaldı'' sebebi basit çünkü onlar kullanıldı. abdullah öcalan marks'ı aştığını düşünüyor. ne garip bir düşüncedir. meğer 21. yüzyılın filozofu abdullah öcalan'mışta haberimiz yokmuş. artık abdullah öcalan'ın tek çabası kendini kurtarmak. geride ölenler hiç mi hiç umrunda değil. gün geçtikçe ölenler de umrunda değil.