'keşke onun zamanında olabilseydim' dedirten berbat durum. kötü bir psikoz olmasının yanı sıra geçici bir durumdur.. örnek olaylar; bir akrabasının evinde çok eski resimlere bakarken, siyah beyaz paralanmış hüzünlü bir fotoğrafta, kendi yaşlarında, tamamen bir kızdan bekleyebileceği güzelliklere sahip kızı görüp kim olduğunu soran arkadaşım, uzaktan dıydısının dıydısı * olduğunu öğrenir ve yaşasaydı 90 yaşında olurdu lafını duyar. lakin 1 yıl etkisinden kurtulamaz..
kendimden örnek; (bkz: Mona Lisa)
düşüncelerinde oluşturduğu üstün nitelikli, hayal dünyasının insanı olabilir. yaşamı boyunca aşık olacağı yaşamayan o kişiyi arar. bir gün bulabilme ümidiyle.
(bkz: kubilay) izmir menemen olayındaki şehit edilen öğretmen. ortaokul yıllarında başlayan bir aşktı. aslında hiç geçmedi. yasamadığı halde fikirleri ile yaşayanlara duyulan aşktır aynı zamanda.
eğer bir hayranlık değilse, ciddi bir aşksa, ya da şöyle demeli; sevdiğiniz kişi ölmüşse ve siz hala onu seviyorsanız, depresyonun kaçınılmaz olduğu durumdur.
ama yine de;
(bkz: yavuz çetin)**
Tekke ve Zaviyeler, Saltanatın Kaldırılması, Milli Eğitim, Halifeliğin Kaldırılması, Ölçüler ve Takvim, Soyadı Kanunu, Cumhuriyetin ilanı, Yeni Harflerin Kabulü, Tevhidi Tedrisat Kanunu, Kılık Kıyafet, Dil Devrimi.. Ve daha nice karşılıksız hizmetler için uğruna ömrünü veren insana aşık olmamak mümkün mü ? Mustafa Kemal Atatürk !
aşkın en saf en temiz halidir. Aşık olduğunuz kişi de sonuna kadar hakeder bu aşkınızı. Çünkü hala aşıksanız size yanlış yapma ihtimali yoktur. Siz ona bütün sorunlarınızı anlatırsınız o sizi hiç incitmeden dinler. Asla ne yapıyo olduğunu merak etmezsiniz hep yanınızda olduğundan eminsinizdir çünkü..