yaşamak gerekli midir?, yoksa gereksiz midir? bu tartışma konusudur. düşünüldüğünde* yaşamak sanki güzel bir şey bir bedene ait olmak, nefes almak,vs vs.. ama sonumuza baktığımızda cidden yaşamak boş gelebiliyor insana. düşünme konusuna gelirse düşünmeye mecburuz ister istemez eğer düşünemeseydik bu kafamızı yememize neden oldur ki biz fark edemesekte düşüncelerimizinde bir sınırı vardır yani fazla fazla düşündüğümüzde de kafayı yeriz bu yüzden insana bu sınırda koyulmuştur geçmiş olsun, gelecek olsun yada şuan olsun düşünüyoruz öyleyse varız ve bunların hepsini kafayı yememek için yapıyoruz.
ne yazık ki düşüncenin bir sınırı yoktur ve bir dengeyle oluşmamıştır beyin. o zaman söyleyin bana filozoflar nasıl filozof oldu, haddini aşarak düşündüler, gökyüzüne bakıp aylarca belki.
yaşamın gerekli olup olmadığı da kişinin hayattan aldığı doyuma göre değişir. ama bazı insanların ölmeye de hakkı vardır, herkes yaşamak zorunda değildir.
özgür bir birey istediğinde ölebilmelidir. herkes mücadele etmek zorunda kalmamalıdır da.
şahsi fikrime gelince de ne öğrenmesi neyi yaşayarak öğrenmek kişisel gelişimcilerin boktan safsataları işte yok hayat bir öğrenim süreciymiş, ben bir bok öğrenmedim hem diyelim çok şey öğrendim ne halta yarayacak geberip gidince belki birseyler bırakamayacağım öyle yeteneklerim de yok. noldu şimdi boşuna mı öğrendim, boşuna yaşadın ve geberip gittin işte.
Yaşamın zaten bir gereklilik değil, bir rastlantı, dolayısıyla bir zorunluluk olduğu sonucuna vardıracak anlayış. Kapı açık; zamanı gelince ben de kendi ölümümü hazırlayacağım.
kediler, köpekler ölünce ne olacak?
bizim ruhumuz 10000 yıl önce ne yapıyordu? kocaman bir yoklukta mıydık.?
annem babam hasbelkader evlenmese tevejjuh olacak mıydı?
bu kadar hesap döngüsü koskoca galaksiler neyin göstergesi?
andromeda galaksisinde de bizim gibi canlılar yaşıyordur mutlaka. sonuçta 300000 tane güneş sistemi var andormeda'nın, peki onlarında hayatı bizim gibi limitli mi? onlar öldükten sonra ne olacak? e peki sonsuzluk isteyen, arzulayan bu ruh nasıl olurda ölümü kabullenebilir. mantığı alır. ama sonsuzluk denildiği zaman neden beynimin içi haşlanıyor. hiç akıl almıyor.
inancım tam ve kendimi kandırmıyorum kesinlikle. beden çürür gider ama ruh kalır. yaptıklarından dolayı hesaba çekilir. ama nerde hangi alemde nasıl hangi vücudla? zaman dilimi yok sonsuzluk deniliyor. sonsuzluk nasıl bir şey, yani ben hiç ölmicekmiyim. hep hep hep hep hep hep hep hep. offff beynim haşlandı yine!
Öldükten sonra yaşantınızdaki hiçbir şeyin bir önemi kalmayacak.
Yıllarca çalış, didin, acı çek, bir şeylere sahip ol ve öl.
Sonunda mutlaka nakavt olacağı bir maçta attığı ama rakibini devirmediği küçük yumrukları zafer sanıyor insan.
Dünyayı insanlar için yaşanabilir kılan insanların kullandığı uyuşturuculardır..
Ne diyordu büyük şair baudelaire ;
"Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu.
Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.
Ama neyle? ...
Şarapla,
şiirle
ya da erdemle,
nasıl isterseniz.
Ama sarhoş olun...
Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun; “Saat kaç?” deyin. Yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: “Sarhoş olma saatidir! Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına!.. Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz...”
Fakat keşke bu kadar kolay olsa değil mi ? insanların intiharı psikolojik hastalıkların neticesi sandığı dünyada hepimiz kör bir ümitle yaşama bağlıyız. Herkes istisna olduğunu sanıyor.
Oysa yaşamak, yaşayabilmek asıl hastalıktır.
insanların kendilerini gereksiz hissetmesinden kaynaklanır. asıl üzücü olan bu bence. her insanın bu dünyada bir yaradılış amacı , bir misyonu vardır. sizde kendinizinkini bulmaya çalışmalısınız. hayatı sımsıkı kucaklamalısınız ; iyisi ile kötüsü ile.
güzel bir kitaba başla. son sayfadan bir kaç satır oku. kitaba başladığında ' lan oraya nasıl bağlanacak acaba bu diye düşün' bir dizi izle mesela eskilerden olsun yeniler bi halta yaramıyor. ne olacak lan bu bölümün sonunda diye merak et. fikir yürüt. tahminlerin doğru çıkmazsa 'vay anasını çok ilginç lan' diye düşün.
ve bunu diyenler yaşamına devam edenler olur nedense. neden onurlu bir hareket yapıp yaşamamayı tercih etmiyorsun denilebilir onlara. gereksiz görülen bir şeyi devam ettirmek nedendir. konu hakkında yazmak icin iyi bir düşünce olsa da kişinin gerçekten düşüncesi yoksa sadece gelecek nesle zararı olur her anlamda.