umut her zaman vardır. yaşamak her şeye rağmen bir umut. sorsan hayat sana güzel diyorlar. ama kimin neler yaşadığını, kendi içinde nelerle mücadele ettiğini yalnızca kendi bilir insan.
iş ilanlarına bakıp “esnek çalışma saatlerine uygun” “ücret 2325” gibi ibareleri görüp görüp, bundan sonra nasıl devam edeceğini bilemeyen, babadan malı mülkü olmayan, manitasız, parasız, rezil bir aile hayatı olan, giderek kilo alan benim, hissettiğim şeydir. insan bu yaşantının içerisinde nasıl iyi hisseder ki?
yazın lan beni de dediğim listedir. oğlum bayrama mı girdik yoksa normal pazar gününde miyiz belli değil. iş yerinde değilde evde olmamız haricinde normal bir pazar gününden farklı hiçbir şey yok lan. eski bayramlar goy goyu yapmıyorum ancak harbiden de en azından bayram denilince bir heyecan olurdu bir kıpraşma olurdu insanın hem bedeninde hem ruhunda. ne virüsü biter ne siyaseti biter ne şiddeti biter ne insanların ipnelikleri biter. eskiden de rutin hayatlar yaşardık ama artık iyice boku çıktı. dağlara vuracaz kendimizi hanzo gibi mağaralarda bireysel hayatlar yaşayacağız sonunda. nedir lan bu insan kalabalığı her yerden fışkırıyor çoluk çocuk çömbelek. inanılmaz bir gürültü kirliliği var ama bomboş bir gürültü. hiçbir şeye derman olmayan hiçbir şeye faydası olmayan milyonlarca insan.
hayatta amaç yoksa ve sizin için yemek içmek çalışmaktan ibaretse o yaşamdan sıkılırsınız hayattaki amacımı bulana kadar ne yazık ki hayattan zevk ve tad alamaýacağım.