Herkesin tercihinin mutlaka açıklanabilir bir tarafı vardır.
Ölmek, hele ki kendi ellerinle hayatına son vermek her ne kadar daha korkutucu gözükse de,
Hayata tutunabilme arzusunu kaybeden bir insanı yaşamaya zorlamak, kendi mutluluğunun, varlığının onun varlığına bağlı olduğunu öne sürerek onu zorla yaşatmak istemek olabilecek en ağır ve en korkunç şeylerin başında gelir.
Herkesin bu gibi konulardaki düşüncesi kendi duygu ve hissiyatına göre biçimlenmekte gibidir sanki. Mutlu olan, yaşamaktan beklentisi olan birinin yaşamanın ne kadar katlanılmaz olabileceğini bilmesi için onu deneyimlemesi, kendini son sınırına kadar tüketmiş olması gerekir.
Dolayısıyla ölmek isteyen biri güçsüz değildir. Bazı şeyler karşısında Gücü tükenmiştir.
Aslında Kolay olana gönül vermiş de değildir. Yargılarımız haksız ve düşüncesizce.