birini çok severken ve mükemmel bir ilişkin varken yaşama nedeninin bu olması ancak 24 saat içinde bu düzenin yerle bir olması ve aynı kişinin ölüm nedenin olabilceğini düşünmek. kötüyüm sözlük çok kötü..
ihanete uğramış kadının kendine sıktığı intihar silahını, * asıl katiline çevirme durumudur. aldatılmış, hiçe sayılmış, parçalanmış varlığını; kocasında ömür boyu sürecek vicdan azabı ve suçluluk yükü bırakarak, ince işlenmiş bir ölüm ile unutulmaz kılmaktır. bir zamanlar anadolu'da filminde, savcının eşinin, hayatının son perdesinde sahneye koyduğu; aldatını beklenmedik bir anda, ölümüne aldatan; ruhunu onarılamaz derecede paramparça eden şah ve mat oyunudur.
olay şöyle gelişir; eşi hamile olan savcımız, aşırı alkollü olduğu bir akşam başka bir kadınla birlikte olur. bu durum kendisi için önemsiz, hiçbir anlamı olmayan bir hatadır, eşine anlatır ve eşi de hiçbir şey söylemez. günler sonra kocasına; 'ben bebeğimiz doğduktan sonra şu tarihte öleceğim' der. savcı bir anlam veremez ve üstünde durmaz, bir hüsnü kuruntu olduğunu düşünür. ancak eşi söylediği tarihte kalp krizinden ölür.
yıllar sonra bir cinayet soruşturması için kırıkkale'nin ceceli köyü'nde, katille beraber maktülün cesedini aradıkları uzun gecede; adli tıp doktoru ile konuşmaları sırasında 'yıllardır anadolu'da ne acayip olaylar gördüm' diyerek; kendi adını vermeden bir arkadaşının başından geçmiş gibi esrarengiz olayı anlatır.
ve doktor sorar: aldatıldığını öğrenen kadın ne demiş? savcı: hiçbir şey. önem bile vermemiş demek ki. doktor: tek kelime bile etmemiş, susmuşsa çok yaralanmış demektir. savcı: eskisi gibi hayatları devam etmiş ama. doktor:görünürde öyle olabilir ancak demek ki kadın, o gün kafasına ölmeyi koymuş. savcı: ama nasıl olur, nasıl insan öleceğim dediği günde kalp krizinden ölür? doktor:olabilir, aşırı dozda alınınca kalp krizini tetikleyen ilaçlar var. mesela x ilaç. savcı: evet biliyorum o ilacı; kayınpederim kullanıyor. doktor: evet; işte bu ilacı, aşırı dozda alınca kalp krizi sonucu insan ölebilir. ama otopside ortaya çıkar bu durum. ee o arkadaşınız eşine otopsi yaptır dı mı? savcı: hayır, öyle genç ve güzel bir kadının bedeninin parçalanmasını istemedi. ama bir insan sırf başka birini cezalandırmak için intihar eder mi? doktor:tabi ki eder, zaten intiharların çoğu başkasına acı çektirmek için yapılıyor. savcı: kadınlar ne kadar acımasız oluyor, doktor.(ve gözünden yaşlar dökülür, kimseye fark ettirmemeye çalışır ve filmin sonuna kadar savcı, gözleri yaşlı ve yıkılmış bir halde ayaklı cenaze olur.)
kıssadan hisse: ihanetinle hamile* eşine yaşaması için bir neden bırakmazsan, o da sana ömür boyu sürecek, derin bir acı çektirmek için, ölmeyi seçer. hem eşinin katili olursun hem de annesiz kalan yavrunun vebalini boynunda taşır; dünyada ölene kadar cehennem azabı çekersin.**
