Hayatta mutlu olamayan insanın isteğidir. Yani benimdir. Yıllarca korkularla yaşadım tam atlattım diyorum yeniden çıkıyor. Yetti artık kafama sıkar giderim böyle yaşamaktansa.
çözdüm olayı.
faaliyetlerinden anlaşıldığına göre gençsin. belki öğrencisin. iş, para, sevgili yok.
işin olsa bir miktar paran olurdu tatile falan çıkar sevgili yapardın. yaşamak istememek gibi bir sorunun olmazdı.
olay parada bitiyor.
intihar gibi düşünmeyin bunu.
Canım yanmıyor, ruhum da sıkılmıyor ama bir neden bulamıyorum kendime.
Amacımı bulamıyorum. Hergün kalkıyorum yemek yiyorum. su, çay veya kahve içiyorum. işte takip ettiğim kanallar falan var onlara bakıyorum. Dizi, film bitiriyorum. Gün batımına yakın yürüyüşe çıkıyorum... Ama bunların Hiç birisinden zevk alamıyorum. Bir tanesinden bile...
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
1947
2
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
1948
3
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım HiKMET.
Edit: serbest nazım bu canına okumuş sözlük şiirin.
Daha 30'a gelmeden tarifi imkansız hissedilen duygu seli. Gerçi 15 yaşımdan beri bu hisle yaşadım. Tepelere tırmanırken yılmadım ama artık fena düştüm. Düşlerim, hayallerim ve ideallerin kırıldı, paramparça oldu. Artık dönemsel değil sonsuz bir depresyondayım. Artık uyumak istiyorum ama sabaha değin değil sonsuza dek gözlerimi açmadan. Korkularımı, yorgunluklarımı, yaşadıklarımı ve yaşayacakları silmek için artık yok olmak istiyorum hiçbir anı ve hatıra bırakmadan. Fakat yapamıyorum. Dualar kabul olursa diye ediyorum fakat tanrı bu. Kızıp acı da çektirebilir bilemiyorum.
sahte ve yalancı insanlara ayak uyduramamak, onlar gibi olamamak ya da olmaya çalışıp tökezlemek, dünya için fazla iyi olmak akabinde gerçekleşir. iyilik diye yaptığınız enayilik diye işleme alınır.
her ne Hayal etmişseniz işte dünya ve insanlar sandığınız gibi bir yer değildir. açıkçası dünya ve insanlar abarttığımız kadar önemli bir yer değildir.
Yalnız biz bunu en başından beri bile bile yine de kendimizi tutunacak bir dal Bir insan bir sebep bir eşya Arar dururuz. Aslında hayata tutunma çabasıdır bu. hayatı sevmenin tek yolu budur :onun çabalamaya değer olduğuna inanmak. Halbuki hafızalardan bir gün tamamen silineceksen neden hayatı Bu kadar ciddiye alasın ki?
Hayat yaşamaya değer ama bazı negatif olguları pozitif olgulara baskın getirdiği için insanlar yaşamak istemezler. Aslında iyi anılarınızı düşünürseniz kötü yaşantıları bertaraf edecektir bünye. Bunu beyninize indekslemeniz gerekir. Sonrası iyileşme evresi tabiki.
Bir his bir istek. Bu halde sizin yapacağınız en iyi şey şu. Sizi bu hale sokan kimlerse önce onları yok edin. Sonra kendinize ne yaparsanız sorun olmaz.
depresyon halinin size getirdiği düşünceler yığınıdır. ama sadece bir zaman için gelen, sonra giden bir düşünce , bir his olması kuvvetle muhtemeldir. yoksa her gün bir intihar vakası görebilir, duyabilirdik. gerçi olmuyor değil ama, olmasın tabii hiç.
ben bu hayatın üstesinden gelemiyorum, yapamıyorum, yaşayamıyorum, beceremiyorum açıkçası ve kısacası, neden ulan neden olmuyor işte. neden ben yani. burası, bu yaşam bana göre değil. burada başarılı değilim. nefes alıp vermek, bir işkence hali gibi geliyor artık. bana bir ceza olduğunu düşünüyorum, yaşamanın. gibi gibi düşünceler, şeytanın aklınıza soktuğu düşüncelerdir. eğer fiziksel bir hastalığınız yoksa, sadece depresyonel bir sıkıntınız varsa; nefes alıp vermek, bir işkence hali gibi geliyor demek, saçma sapan sapıkça düşüncelere kendini kaptırmaktan başka bir şey değildir. inancınız ne olduğu hiç önemli değil aslında ve ne olduğunu bilemem ama, hayattan zevk almak için, kendinizi şeytana oyuncak ettirmeyin. yaşayarak cesur olun, yaşayarak korkmayın, direnerek mutlu olun. vazgeçmeyin.