yıldık lan istanbuldan artık. şehrin kendisi muazzam hem tarihi ile hem 2 denize kıyısı olması ile ancak insan kapasitesi maksimumu 4-5 milyon kadar aştı. trafiği bombok. yürüyerek 45-50 dakikada gittiğim yolu araba ile 30 dakikaya yakın bir sürede gidiyorum. şehirde yeşil namına bir şey bırakmadılar her taraf beton yığını ve iğrenç bir simetri oluştu. deprem endişesi bir yandan. şimdi bunları neden yazıyorum ? kırsalda doğup büyüyüp hayali istanbul olan arkadaşlara doğma büyüme istanbullu birisi olarak spoiler olsun maksat.
beni severek bakan bir çift gözün olduğu,
şefkatli dokunuşlarında kendimi güvende hissettiğim,
beni düşünen ve saygı duyan bir kalbin attığı herhangi bir il olabilir.
birinin diğerinden farkı ne ola ki...