Yaşam,uzun bir yolculuktur ve her birimizin bu yolculuğu yapmak üzere bir tek yaşam süresi vardır. Bu, önceden tanımlanmamış yolculukta sürekli olarak değişerek ve gelişerek ama yorulmadan ilerleriz. Yalnızca bir kez geçeceğimiz yol üzerinde bir daha kesinlikle yaşamayacağımız şeyleri yaşarız.Geçen her dakika, bizi yolun sonuna doğru yaklaştırır. Böylece yolun sonuna geldiğimizde belirsiz bir düş gibi, yarı unutulmus bir anıyı duyumsarız..
sevgiliye baş dayayıp, uyumak,
o işiyle meşgulken müzik dinleyip, tv izleyip belki de ders çalışmak,
bazı günler okula gitmek.
her geceyi birlikte geçirmek için tüm fırsatların değerlendirildiği,
o eve geldiğinde,
kıyafetlerini bile çıkartamadan kucağa alınacağı,
her saniyesi sevişilerek geçirilecek bir varlık.
bana en sevdiğim yazarlardan cem akaş ın şu lafını anımsattı bu başlık;
"yaşamda anlam aramak yaş amda anlam aramaktan farksızdır" ilk bakışta çok geyik bir kelime oyunu gibi görünse de biraz düşününce farklı kapılar açılıyor kafadan.
Yaşamın, en temelde, bağımsız, kendine yeterli olmaya
çalışmanın süreci olacak ; doğumda, tam bağımlıydın;
sonda, ölümde ise, ;başarabilirsen; tam bağımsız
olabileceksin.
Ama, ikisinin (doğum ile ölümün) arasında, hep bir
gelişme olacak yaşamın : bir 'ilerleme' değil; şu ya da
bu yönde, bir gelişme...
Kendine yeterli olma, bağımsız olma yönünde ise, gelişmen,
hep, başka kişilerle kurduğun ilişkilerin içinden geçerek
yürüdüğün bir yol olacak.
Bağımsızlığın, bağımlılıklardan geçecek.
Yaşamını, ancak bağımlılıkların içinde bağımsız
kılabilirsin ; ki, yaşamı özgürleştirmen, onu, sürekli,
bir yerlere bağlayıp, sonra, o yerlerden koparabilmen
olsun.
Yaşam, kopmadan kurtulamaz ;
ama bağlanmadan da kopamaz.
Yaşamında kurtuluş, hep, bağlanıp ;kendini
bağlayıp; sonra, hep, bağlarını koparman olacak.
Akşamüstüne doğru, kış vakti;
Bir hasta odasının penceresinde;
Yalnız bende değil yalnızlık hali;
Deniz de karanlık, gökyüzü de;
Bir acaip, kuşların hali.
Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-Akşamüstüne doğru, kış vakti-
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Ölürüz diye üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.
anlamını arayıp durduğumuz, içinde cebelleşip can çekiştiğimiz köpükten baloncuk.
Küçük serçelerin izlerinde
Buluruz belki yaşam aşkını
Ya da hasta yataklarımızda
Su veririz belki birbirimize
Boş ver bunları bir tanem
Sen benimle ölür müsün