bir fizikçi olan erwin schrödinger tarafından yazılmış ve dna'nın yapısının keşfine yol açmış kitaptır. james watson zooloji bölümdeyken bu kitabı okumuş ve çok etkilenerek moleküler biyolog olmaya karar vermiş. ve sonra da crick ile birlikte dna'nın yapısını çözmüşler.
çok önemli bir soru. yaşamı nasıl tanımlayabiliriz? yani şurada gördüğüm ağaç büyüyor ve o bir canlıdır, yani yaşıyor. ben bir insanım, üstelik bir ağaçtan bir çok konuda üstün olarak tanımladığım bazı özelliklerim var. o halde ben de hayli hayli bir canlıyım. sokaktaki köpek hareket edebiliyor ve ağaçtan üstün, ancak benden yine bazı konularda zayıf. ancak o da bir canlı ve yaşıyor. virüsler... hücre zarları, dna'ları, rna'ları veyahut kendilerine ait herhangi bir metabolizmaları yok. bunlar kimi bilim insanlarınca canlı, kimilerince de cansız olarak kabul edilir. peki böyle bir durumda var olan her şeyi kapsayacak şekilde bir canlılık ve yaşam tanımı nasıl yapılabilir ve yapılsaydı bu nasıl bir şey olurdu? bu da önemli olan bir diğer soru. panspermia hipotezi, ekzogenez hipotezi, abiyogenezler... daha işin yaratılışçı, akıllı tasarımcı, spiritüalistçi ve felsefik kısmına girmedim bile. bu sadece işin biyolojik ve bilimsel kısmıydı.
Ölüm, biz canlı varlıkların başına gelen kötü şey değil. Ölüm yaşam stratejisinin bir parçası. Sonsuz bir yaşam mı istiyorsunuz? Bu aslında bir oksimoron. Sonsuz bir yaşam olamaz; çünkü yaşamın temeli, geçici ve dinamik özelliğidir.