YAŞAM BiR HOLOGRAM MI?
insanın içinde hep bir bilim kurgu merakı vardır bunu yenecek hiç bir güçte yok. ister inanın, ister inanmayın dünyanın bir hologram olması uzak bir olasılık değil inandığınız dinler, evrim teorisi yapılan keşfedilen her şeyin bir hologram olma fikrine kapıldığınız oldu mu hiç? varsayalım bir yaratıcı var size belirli özellikler yüklemiş her nefes alma düşünebilme sorguluyabilme ama kendi sınırlarınızın ötesine asla çıkamıyorsunuz bir bilgisayar yazılımı gibi en ufağından matrix gibi. sizi yöneten sizin nasıl bir birey olacağınızı belirleyen sizin nasıl yürüyüp hangi an nasıl soluyacağınızı belirleyen bir kuyuya düşürüp bir bisiklet kazasında bacağınızı yaralayan 10^18 den bile fazla olasılıkla yaşamın odağına getirmiş olabilme ihtimali gibi bir düşünce bu her şeyi kontrol eden birisi veya birileri var mı bilinmez ama yaşanılan şeylerin aslında hiç yaşanılmamış olma ihtimalide var "gerçek hayat" terimini ortadan kalkıyor böylelikle...
Öncelikle yaşamdan kasıt nedir. Yaşam olarak evren kastediliyorsa bir kavram karmaşası var demektir. Hologram evren ile simülasyon evren teorileri farklı teorilerdir.
Hologram evren teorisi içinde bulunduğumuz evrenin bir kara deliğin içinde olduğunu kara deliğin dışında ( otomatik olarak evrenimizin dışında ) olan bir gözlemcinin bizi bir kara delik olarak gördüğünü idda eder. dolayısı ile kara deliğin yani evrenimizin oluştuğu ve geçtiği yaklaşık on üç milyar yıllık bilginin kara deliğin olay ufkunda kayıtlı olduğunu bilginin kaybolamayacağını öne sürer. Evrenimizin sonunun buharlaşma ( hawking radyasyonu ) sonucu olacağı da sanılır.
Simülasyon evren teorisi ise evrenimizin reel değil bir dizi kodun yansıması olduğu bir amaç için simüle edildiğini belirtir. Bu sav da bir paradoksu beraberinde getirir. Ya bizi simüle edenler de simülasyonsa kim simüle kim reel belli değildir. Belki de bizi simüle eden uygarlık yok oldu bilgisayar hala çalışmaya devam ediyor.
ışık hızı ve planck sabitleri ve kuantum mekaniğinde ki bir takım paradokslar da simülasyon tezini inanılmaz oran da güçlendiriyor.
Yanlız önemli bir nokta ise simülasyonlar simülasyon olduğu anlaşıldığı an geçerliliğini yitirirler ( sona ermezler ). Simülasyonlar da simülasyon dahi olsalar kendi içlerinde katı kuralları olan birer gerçekliktirler.
Yaşam, evren tam bir kaos belirsizlik üzerine kuruludur.
Akıl mantık bilim ile asla yaşam açıklanamıyor. insan bu tür sorulara cevap verirken hep tıkanıyoruz ve sonuç olarak insan "bilmiyorum" diyemeyecek doğası gereği cevap olarak ya din ya da teori olarak cevap veriyor.
Gerçekten bakın dünya gezegenler yıldızlar belli bir yörünge düzen içinde ama bu kargaşa ve kaosun düzeni.
Aklın almayacağı mesafeler içinde patlamalar çarpışmalar sonunda oluşan bir uzay ve oluşmaya devam eden evren.
Bunun için yaşam bir hologram değildir.
Hologram da hareketler belli bir düzen içinde içinde olur. Planlı-planlanmış bir düzen içinde yaşam evren var demek mümkün olmayacağı için (dünya da yok olan yaşamlar, meteor çarpmaları, bir zamanlar mars da denizlerin akarsuların olması vb) yaşamı bir hologram olarak göremeyiz.
