incil'in genesis bölümünde henüz adem ve havva cennet'teyken yasak meyveyi yedikleri ağacın yanında duran ağaçtır. hatta tanrı tree of knowledge of good and evil ağacından yiyen insan için "işte insan da şimdi bizim gibi oldu" söylemini kullanıp insanın yarı-tanrı olduğunu belirtir. eğer insan yaşam ağacındaki meyveden de yerse tanrıdan bir farkı kalmayacaktır. ancak bunu önceki yunan mitoloji metinleriyle değerlendirdiğinde tanrıların insanları kıskanması, yani baki olmak istememesi durumu da farklı bir yaklaşımdır.
göğü bir ağaç gibi düşünün. hani ağaçlarda odun borusu, soymuk borusu falan var ya, o şekilde. görünmeyenlerle çeşitli güç kaynaklarına bağlanmış gezegenler ve uydular.
wikipedia'dan alıntıdır:
Yakut ve Altay Türklerinde yaşam ağacına Dünya Ağacı da denir. Eski Türk geleneğine göre, bu, Dünyayı ortasından (göbeğinden) öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızına bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır. Buna Demir Ağaç da denir.
Bahreyn de, bir çölün ortasında, hiçbir su kaynağı olmadan yıllardır yerinde duran, dünyanın bir çok yerinden insanların ziyaret edip, kimilerininse hep orada olacağını bildikleri için üzerine grafiti yaptıkları ağaç.