bunun bir de yaşadığın ilçede üniversite okumak versiyonu vardır. hatta okuduğun üniversiteyle lise karşı karşıyadır. bu yüzden bünyelerde hala lise okuyomuş hissi uyandırır. tek güzel yanı daha dün semtine gelenlerin sana yaşadığın semti öğretme çabasıdır.
en mantıklısıdır.
anne yemeğimi hazırlar, ütünü yapar, ev işiyle uğraşmazsın, vize-final zamanı rahat rahat çalışırsın, para sıkıntın olmaz, hele bir de ikinci öğretimsen daha ne istiyorsun. evet bu benim.
ailesi biraz geniş insanlara tavsiye ettiğim durumdur. artık çocuk olmadığınızın bilincinde bir aileniz varsa özellikle 4 yıllık yatılı lise hayatının ardından ilaç gibi gelir o anne yemeği ve sıcacık yatakta kahvaltı hazır uyanmak. dez avantajları var mıdır yok mudur orası aileden aileye değişir ama avantajları olduğu kesindir. önceden hazır kurulu bir ortamın içinde üniversiteye başlanır, etrafa saf saf bakan öğrencilere sönmezin yeri öğretilir*, sabah kahvaltısını anne hazırlar, isteğe bağlı olarak akşam yemeğiniz belirli bir saatte hazırdır, üniversiteyi kazanamayan arkadaşlarla takılabilmeye olanak sağlanır, ev kirası fatura ısınma mutfak vb. masraflar kafanızı kurcalamaz ve daha bir sürü şey.
hee ama ille daha özgür olmak istiyorum denirse onun da yolu gayet basit aslında, kafa dengi bir/birkaç arkadaşla eve çıkılır ve bir anda iki eviniz oluverir. yine istediğiniz zaman ilk paragraftaki özelliklerden faydalanılır.
iyice aileden ilişkiyi koparmak niyetindeyseniz kendi şehrinizde olduğunuz için *belirli bir çevreniz vardır iş bulmanız kolaydır, ev bulmanız kolaydır.
özet olarak tadından yenmez üniversite hayatıdır, her türlü ihtiyaca yönelik planlar kurulabilir rahatlık-özgürlük dengesini sağlamak her zaman elinizdedir.
4 yıllık üniversite yaşamı sonunda kendi memleketimdeki üniversiteye yatay geçiş yaparak geldim. peki ne oldu. alışamıyor insan 4 yıllık sik daşağında gezdikten sonra geri gelmek. tek güzel yani kira yok akşam ne yesem derdi yok fatura yok. size geriye kalan sikişmek için bir ev, veya evi olan bir kız bulmak. ama daha başaramadım yakında oda olur.
yaşadığı şehrin sokakları gri olanlar için, gitmek istediği şehirler gök kuşağının renklerini taşır adeta. şu durumda yaşamaktan öte doğduğu ve dahası yaşadığı şehirde okumak o renklerden yoksun kalmak demektir ve tam bir hayal kırıklığıdır.
en güzelidir, arkadaşlarla aynı evde kalmak içte kalır falan sonra bu iş ailenin desteğiyle gerçekleştirilir. ayrı ev mevzusu zorluklar sonunda eve dönüşle biter. en güzelinin baba ocağı olduğu kanaatine varılır.
en güzelidir aslında. istanbuldan kalktım çanakkaleye geldim. özel yurtta 1 senem geçti ardından ailem çanakkaleye taşındı. iyi oldu yani. şimdi yaşadığım şehirde okuyor oldum.
Maruz kaldığım durumdur. Hele bir de liseyi dışarda okuyup üniversiteyi yaşadığın şehirde okuyorsan çok daha kötüdür. Arkadaşların evlerden, yurtlardan yakınır. Sen onların yerinde onları da senin yerinde olmak için can atarsınız.
