halkın derdi ne laiktirtir ve cumhuriyettir.ali'nin,kemal'in,ferit'in derdi akşam eve dönerken süpermarkete uğrayıp kısıtlı parasıyla evine cocuklarına meyve alabilmek, evin yağını kira giderini ödeyebilmenin mücadelesidir.
Nişantaşı yada kiraların 1000 ytl üzerinde seyreden semtlerin derdi başkadır.Onlar için bu tip problemler söz konusu bile değildir.Alışveriş, sadece onlar için bir zevk, bir can sıkıntısını giderme unsurudur.şeriat gelecek denildiği anda it gibi tırsarlar, tek dertleri bu rahatlıklarının bozulması konusunda %0,1 oranında ihtimal bile tereddüt yaşarlar.
Nişantaşı'nda yaşayınca ak parti'nin sandıkta bitip gideceğine kesin gözüyle bakarsınız, ama sultanbeyli, bağcılar, ümraniye ya da istanbul dışındaki şehirlerin çoğunda yaşayan semtlerde yaşayan biri için ise durum tam tersidir.Halk cahil değildir.Halk açtır.Evin kirasını ödeyememek nedir onlar bilir.Oğluna okul harçlığı verememek nedir onlar bilir.Askere para gönderememek, iett hatlarının sefer saatlerini ezbere bilmek hepsinin ortak özelliğidir.para mutluluk getirmiyoru yaşayamamışlardır.Çünkü geçim problemi olmayanların duygusal problemlerinin dışa vurmuş halidir "para mutluluk getirmiyor"
Bu milletin büyük bir çoğunluğu işte bu paranın azlığı veya çokluğu konusunda problem yaşayanlardır.işte bu yüzden bu halka dayatılan tüm dizilerdeki karakterler multi zengindir.Hepsinin saray gibi evleri, altlarında süper arabaları vardır.
Derdim akp yanlısı olmak ya da olmamak değil.Sadece yaşam standartları insanların tercihinin en büyük etkeni olduğunu söylemeye çalışmam.
benim derdim, kaloriferleri yanan, sıcacık evlerinde, ya da şömineye yakın yerdeki bilgisayarlarından "bu halk cahil bir çuval patetese oy verir" diyen bünyelerin aslında tek dertlerinin kendilerinin rahatlıklarının bozulma korkusu olduğudur.
o halkın oyunu bir cuval patatese muhtaç edenler utansın.ne diyeyim..