bireysellesen dünyada yapayalniz olduğumuzu düşünüyorum. yani bazen ölümün çok ta kötü bir şey olmadığını düşündüğüm oluyor. burada kastettigim intihar etmek filan değil zamanı gelince ölmeniz. ölenler kurtuluyor diye düşünüyorum. çünkü nereye baksan herkes kendi derdinde.
öncelikle şunu söyleyeyim. daha önce şöyle bir şey demiştim bu hayat hakkında ile ilgili. şu yaşadığım an'a kadar yaşıma kadar aynen bu şekilde, farklı bir hayat değil, ne yaşadım ise ne yaptım ise veya ne yapamadım ise, hayatımı bana sunsalardı, şu şekilde olacak en asaletli duygularin adami deselerdi doğmadan önce, bende cevap verebilseydim, yok ben bu hayata gelmeyeyim derdim, diyordum. ama düşündüm ki şımarıklık etmişim. çok şükür ki bana sunulan bu zamana kadar sağlığıma diyorum. mutlu olduğum şeyleri, beni mutsuz eden şeylerin üzerine koyuyorum. galip geliyor yine de. en azından gelebilmeli abi diyorum kendi kendime. devam et diyorum.
boktan. hepinizin, hepimiz ki boktan. boktan beter. açınki, tokunki, fakirinki, zengininki.. farketmez.. hayallerini yaşamadı kimse. kimse iyilikle kalmadı. hep bir hırs hali bu dünyada, sorumlusu biziz yaşadığımız her boktan şeyin.
Kaleyi sattım, filler isyanda, vezir intihar etti. Bu arada atIarı da serbest bıraktım! Çevremdeki piyonlardan zaten medet ummadım… Şimdi şah olduğunu düşünen varsa, buyursun hamle yapsın!!!
Sonunu göremiyorum. Ünlü olmanın, zengin olmanın yada bu hayatta herkesin seni tanımasının bir şey kazandırmadığını anlamış bulunmaktayım. O yüzden ''aza tema etmeyen çoğu bulamaz'' düşüncesinde bir hayatım var artık...
''Nasıl olsa öleceksin, fazla heyecan yapma'' modunda bir yaşantıyı sürüyorum.
bir sürü keşkem, koşturmam olmasına rağmen insan yetiştirmenin sorumluluğuyla ayakta duruyorum. sebep yaratmazsanız hayatın çok da sevilecek bir yanı yok. eğer ayakta durmakta zorlanıyorsanız nacizane tavsiyem bir hobi edinmek, yardım kuruluşlarında çalışmak, bir şeyler üretmek hayata bağlanmanızı sağlıyor. Nefes alıcak alan açmak şart .
evrenin varoluş süresi ve akıl almaz büyüklüğü içinde o kadar anlamsız ve küçük yaşamlara sahibiz ki, yaşadığımız, yaptığımız şeylerin hepsi tamamen saçmalıktan ibaret ve hiçbir önemi yok.
13 milyar yıldan daha uzun süredir devam eden varlık içinde sadece 60-70 senemiz var, sadece ölebilmek için doğduk.
eğer bir yerlerde tanrı varsa bize büyük bir özür borçlu; yarattığı şey koca bir eşek şakasından fazlası değil.
iki kişilik yaşıyorum artık hayatımı. bu durumdan rahatsız mıyım? -hayır. aksine mutluyum ama garip geliyor. alışmamışım böyle yaşamaya. artık adım atarken sevgilimi de düşündüğüm için geçmişe nazaran daha monoton bi hayatım var evet. ama mutluyum, seviyorum, seviliyorum.
Fazlasıyla durgun,en basite indirgenmiş halde. oluşup, rüzgarlarda dalında tutunan; zamanı geldiğinde usulca kopup başka taraflara savrulan bir yaprak bile benden daha aksiyonlu yaşıyor. Öleceğim günü beklemek için doğdum... Tek yapmam gereken nefes alıp vermek...