genellikle atalarının yaptıklarıyla övünür övünür hatta götü kalkar. bak biz der. gemileri karadan yürütmüşüz der. ama biz der. halbuki kendisinin alakası bile yoktur.
sonra feyse girer. bakar ki akp döneminde şehit sayılarında artış var, hemen ülkesinden nefret eder. ama gariban cahil bilmiyor ki terörün akp dönemiyle değil, aponun yakalanışıyla alakalı olduğunu. ardından twitter'a bir bakar; günün ttsi "feto" olmuş. zanneder ki 73 yaşındaki adam amerika'dan türkiye'de bürokrasiyi, meclisi, askeriyeyi, polisi hatta fenerbahçeyi ele geçiriyor. ardından cemaatten de nefret eder. dolayısıyla ülkesinden de nefret eder. zaman sonra ülkesinin bayrağını başka ülkelerde, dilini yabancı okullarda öğretilmesini ister. bir de bakar ki bunu yapan zaten birileri var. hem de yüzlerce ülkede binlerce okulda... ama kaynağı öğrenince yine de ülkesinden nefret eder.
diğer nefret edenlerle birlikte, henüz nefret edilecek bir neden görmeyenlere göstermek ve bunları örgütlemek üzere, nefret etmeyeceği bir ülke için, mücadele eder.
(bkz: boyun eğme)
Ben ki bu ülkenin tarihine (osmanlısından, türkiye cumhuriyetine) duyduğum saygıyı başka hiçbir şeye duymayan bir insanım. Yıllarca ailemden bu ülkeyi sevmeyi öğrendim ben. Bu ülke için dökülen kanların kıymetini bilirim. Ama gelin görün ki bu ülke insanı o kadar çok değişti ki, iç içe yaşadığım insanlardan, yaşadığım bu topraklardan, bu insanları bu hale getiren yönetimlerden nefret ettim. Hep düşündüm, şu okuduğum üniversite bitse, karşıma bi ışık çıksa da bu ülkeden gitmenin bi yolu olsa diye. Ben bu gidişi bu ülkenin geçmişinden nefret ettiğim için istemedim. Bu ülkenin geleceği o kadar körelmiş ki, insanlık, adalet adına olan şeyler her gün o kadar çabuk eriyip gidiyor ki artık bu ülkeyi terk etmekten başka hiç bir yol kalmamış.
Yani demem o ki bu ülke insanları artık insanlığını dahi yitirmeye başlamış. Ben hayatımı böylesine körelmiş bir zihniyet içinde yaşamak istemiyorum.