Küçükken herkes mahsun kırmızıgül dinlerdi ben tarkan. Herşeyin başlangıcı olan eylemdi belkide. Bulunduğu çevre arkadaşlar yemek sosyal faaliyet vs. Şeylerin dışında bunları yaşamakla beraber kafa içerisinde başka bir dünya başka özgürlükler başka arkadaşlıklar başka başka şeylerin hayalini kurma eylemi.
Başka yaşamlarda olmak istememek, sadece neden burada olduğunu bilemediği korkusu ve endişesiyle sadece o an için bulunduğu yerde yaşamak istememek, zorla yaşamak durumunda kalmak, boğulmak...
yabancılaşmayı beraberinde getirir.
sonra uyum sağlarsın.
ya da sen öyle zannedersin.
her aynaya baktığında bu kim, ben nerdeyim?
buraya nasıl geldim? dersin.
rol yaparsın
sıkışır kalırsın.
nerden tutsan elinde kalır.
bir eşik var biliyorum. boyum yetse, adımım büyüse, ne bileyim bir mucize olsa da atlasam.
aynı dilden konuşmadığım bir ülkede gibiyim, sessizliğimin türkçesi farklı yankılanıyor.
hep günler geçiyor.
bu parmaklıklar hiç kalkmıyor.
sınırlar çok önceden mi çizilmiş?
pardon bir yanlışlık oldu galiba??
aslında ben adalete bakmıştım.
kalmadı mı?
yine mi?
ruhunuzu bir kafese koymuşlar gibi hissettiren durum. Giderek can sıkıcı hale gelir ve baktığınız her yerden bir mutsuzluk abanır üstünüze. Kaçmak gitmek belki bir çözümdür fakat nereye kadar kaçılır sorusu zihni meşgul eder.