ne kadar boş şeylere takılıp boş insanlarla uğraştığını öğrenirsin.
sana değer veren insanlara daha az vakit ayırdığını anlarsın.
bugun yaşadığın her anın sorumlusunun geçmişte yaşadıkların olduğunu anlarsın.
dedikodu, kıskançlık ; zaten şahsımda bulunan özellikler değilken bile,bunlarla haşır neşir olanları görünce kadın olsun erkek olsun, ''ulan ne boş insanlarsınız '' diyorum. bunlara ayıracağın vakitte dünya kadar iş bitirirsin.
birini sevmek - emek vermek ; eskiden sevdiklerim için binbir türlü saçmalıklara hırgüre katlanmışım. o zamanlar eğlenceli geliyordu, bişekilde mutlu ediyordu. belli bir saatten sonra bunların saçma ve anlamsız olduğunu anlıyorsun.
koşulsuz sevmek ve acı çekmek artık boş gelmeye başlıyor.
sevgi ve emek karşılıklı olmalı düsturunu güdüyorum. birisi için zaman harcamaya değmeli. zaman çok önemliymiş. olgunlaşınca anlıyorsun.
bayramlar ve özel günler ; mutlu bir ailen yoksa ve ailenle bir arada değilsen , herkes bir tarafa dağılmışsa, bayramların ve doğum günlerinin hiçbir önemi yokmuş, sıradan geçen günlermiş. onları bir arada tutmaya çalıştıkça kendinden kopan parçaları yaş ilerledikçe görebiliyorsun.
eskiden komik veya eğlenceli gelen aktiviteler zamanla sıkıcı geliyor, gezmek yemek içmek sıradanlaşıyor e haliyle yetişkinlik galiba bir odası, bir evi veyahut benim diyebileceği bir yaşam alanım olsun istiyor insan. Tek başına da yaşaması zor olacağından, bu iş için uygun bir insan da arıyor tabii.
Para para para. Paran yoksa hiçsin. Cebindeki kuruşun kıymetini bileceksin kimseye muhtaç olmamak için. Lcw den giyin, Fiat arabaya bin, telefonun Samsung olsun ama borcun harcın olmasın.
Şairin dediği gibi; Gökyüzünün başka renginin de olduğu, taşın sert olduğu, Suyun insanı boğduğu, ateşin yaktığı, Her doğan günün bir dert olduğu..
Bu gibi şeyleri anlıyor insan yaşı ilerledikçe.
yaş 27. insanların çıkar elde etme uğruna girmediği şekil atmadığı takla yok. paraya ve güce müthiş bir tapınma hali. sürekli bir dedikodu. kimsenin öleceğini veya ölümden sonrasını düşünmemesi. iyilik yapayım desen hemen suistimal ediliyorsun ve enayi yerine koyuluyorsun. yapmayım desen iç huzur olmuyor. artık sadece nat geo ve uzay belgeselleri izleyerek huzur bulabiliyorum. en azından biyolojik bir canlı olduğumu uzayda çok küçük ve önemsiz oldugumu birgün öleceğimi hatırlatıyor ve bundan müthiş keyif alıyorum.