Yağmur yağdığında, insana hissettirdiği duygulardır.
Yağmur... Bana her zaman melankoli getirmiştir nedense? Eski günlerden bir anı canlanır gözümde...
Ev ahalisi toplanmış, sobanın ısıttığı odada garip bir huzur ve gereksiz bir mutluluk vardır. Bütün aile televizyon izlerken bir yandan da sobanın üstünde kızaran kestane kokusu sarar benliğimi.
Babam kesik kesik öksürerek hissettirir varlığını, gizli bir güven duygusu verir bu öksürük sesi bana. O varken hic birsey zarar veremez sanki...
Annem arada yerinden kalkar, mutfaktan içi çay dolu bardakları getirir, abim benim beceriksizliğimle dalga geçerek toplar kestaneleri.
Ve ben... O huzurun, işe yaramazlığın keyfini çıkarırım usul usul. Camdan dışarıya bakarım, izlerim, cama vuran yağmuru. ismimi buğulu cama yazıp, sanki bu keyfin anısını hep canlı tutmayı isterim.
Bilmediğim birsey vardır elbette, o huzur büyüdüğünde bulunmaz olur, belki senede bir kaç gün... O da şansım varsa...
camdan izlerken gece vakti aradada olsa viski ve sigara eşliğinde arkadanda metallica tarzı slow rock çalarsa başka bişey istemem. yağmur candır efendim.
yağmurun çeşidine göre değişir.
ahmak ıslatansa adı üstünde zaten.
rüzgarla karışıksa pek bi' şey düşünülemez.
hafiftense bu yağmur, bi sigara yaktırır adama.