Üyesi olduğum topluluk. Hiç birimiz diğerimizi tanımıyoruz. Doğuştan gelen bir yetenek gibi işte. Yağmur yağdığı zaman "sokakta yürüyen genç adam" olmak doğuştan gelen bir dürtü. Balkonlardan izlenilen yağmurun yanına alternatif unsur olmak içten duyulan bir ses. Bazen koşarak, bazen yürüyerek temayı tamamlama çabası.
Memleketin gerçeği kızılımsı sokak lambaları, yağan yağmuru ve varoş mahallede yürüyen bu genç adamları karpostal gibi bir konuma sokar. itiraf etmek gerekiyor; bunu hepiniz çok tatlı buluyorsunuz.
Ne mutlu bu genç adamlara. Herkesin hoşuna gidebilecek bir eylem yapıyor.
evimde, bir bakış açısı kadar araladığım perdemin dış dünyaya kattığı gizemle; gecenin 12'sinde dehşetle izlediğim genç adamlar. peki ama nereye gidiyorlar?
zordur hayat onlar için, çektikleri çekecekleri pek çok çile vardır. hele bir de aşk hançeri saplanmışsa göğüslerin orta yerine.. yürür dururlar yağmurun altında aradıkları her ne ise, bazen para, bzen iş, bazen bi eş dost, ama çoğu zamanda bulamazlar ya..