yağmurlu bi havada, etrafta elinde şemsiyeyle donmuş şekilde sınava yetişmeye çalışan birilerini varsa bi' zahmet okula bırakıvermektir.
he he evet. hepimiz yağmurlu havalarda kahve kitap şömine şarap zart zurt.
la senin çereze verdiğin parayı, başka bir adam çocuğunun aylık yol parası diye cebine koyamamış. öküz müsün geçip gidiyosun ? lafa gelince çök yördömsövör bör möllötöz.
yağmurlu havayı görüp, neler yapılabileceğini düşünme durumu.
*slow müzik eşliğinde kitap okumak
*bir dvd kiralayıp, patlamış mısır eşliğinde film izlemek
*bilimum pasta, börek ne varsa alıp ya da yapıp arkadaşlarla tıkanana kadar yemek, içmek
*uyumak
üzerinde battaniye,
sıcacık koltuk,
elinde bir kitap,
televizyonda saçma bir film,
boş bakan gözler,
demli çay,
simit,
kaşar peyniri,
pastırma (yuh!),
kavurma (oha!),
yarın tatil...
Dua etmek.
Rivayete göre rahmet yeryüzüne inerken sema açılır dualar daha çabuk kabul olurmuş. Her bir yağmur damlasını yeryüzüne bir melek indirirmiş. Bundandır yağmurun huzur vermesi derler.
Çoğu zaman da balkona oturup ellerimi uzatıyorum boşluğa, damlaları yakalamak için. Avuçlarıma çarpan damlaları izlemek hoşuma gidiyor.