bugün yerimde duramamanın sebebi. evet yağmur yağıyor bugün antalya'da. ve yere düşen her damla sanki bugüne kadar içimde hapsolmuş bütün duyguları, düşünceleri bir anda yazıya döküverecekmişim gibi bir his uyandırıyor bende. ama olmuyor.
yürürken karşıdan bir kız geliyor. kendi kendime ''saçları ıslaktı'' diyerek bir hikayenin ilk cümlesini kafamda yazarak şekillendirmeye çalışıyorum. ama şekillenmiyor. çünkü yok öyle bir hikaye.boş beleş bir adam olduğumun farkına varıyorum. yani baksanız bütün sözlük yazarları mutlaka yağmurlu havada sevgiliden ayrılmayla ilgili duygusal bir yazı yazmıştır bugüne kadar. uydurmaya çalışıyorum ben de o zaman. bir yerden sonra bu ne lan böyle duygusal adam tripleri diyerek bırakıyorum hikayeyi yazmayı. yok efendim yağmurmuş da bilmem ne.bana göre değil bunlar.
günümüz toplumunda benim de dahil olduğum genç nesil için bir karizma göstergesidir depresyon. sürekli bir atar, sürekli bir gider, sürekli bir duygusallık.
elbette ki bu depresyonu tetikleyici bir şeyler lazımdır heyecanla bekleyen gencimiz için ve yağmur, puslu hava bunların en önemlisidir. saçma değil mi?
yağmurda ıslandım, eve geldim, çoraplarımı çıkardım ''teyyy bu kadar ıslandı hala nasıl kokuyor bu amk'' dedim. budur yani. artan bir istek filan da yok herhangi bir şeye karşı.