güneşli bir havada dışarı çıkmak kadar doğaldır.
" anne ben dışarı çıkıyorum "
" hayır oğlum güneş var "
" ne? "
gibi bir olayla karşı karşıya kalmak pek fazla mümkün olmadığından, rahatlıkla gezmek gerekir yağmurda. ama şemsiye alınmamalıdır buna karar verilmişse. ıslanmak her çocuğun hakkıdır. ama abartılı bir yağmurda da kontrol mekanizması şarttır.
her iki pantalon paçasının da ıslanmasının kaçınılmaz olması demektir.
"şemsiyem var bana bişey olmaz" diye avunurken, "kız sende şemsiye varmış neden söylemiyosun?" diye koluna aniden giriveren arkadaşın yüzünden yeni aldığın çantanın a.na konulması demektir.
yağmurlu havada gezilmez arkadaşım. yağmurlu havada pencere kenarına koltuk çekilir, perde sonuna kadar açılır, hafif bir müzik eşliğinde sıcak bir çay içilir.
yağmurlu havada gezilmez! sinemaya gidilir.
iyidir, hoştur; ama gezilmez.
kulakta slow bir müzik, sırtta yağmurluk, ayakta çizmeler yani rahatsız edici hiçbir durumun olmaması halinde ve de mümkünse yalnız olunacak, kafa dinlemeye, düşünmeye bire bir ortam yahu. hatta müziğe bile ihtiyaç yoktur, o yağmur sesini dinlemek falan of of çok hoş.
işte olduğum için yapamadığımdır. Çıkıp bir hava almak istiyorum. Saçma bir şeye kırıldım ve içimden atamıyorum. Aslında kırıldıktan sonra saçma demek de saçma. Buna mı kırıldın evet buna kırıldım napim yani özür dilerim elimde bu vardı.