sadece depresiflerin degil, hayat dolu insanlarin da sevebilecegi havadir. yagmur demek bereket, romantizm ve mis gibi toprak kokusu demektir. sevilmez mi?
şemsiyesizseniz bu havada 5 tl lik şemsiyeye 10 tl verip,almanıza neden olur.hele ki ben gibiyseniz 10tl verdim diye şemsiyeyi de kapatmayıp dükkanlara dahi o şemsiye açık bir şekilde girersiniz.milletin gözüne sokar kapılara sığmazsınız.
bunalıma girmeye eğilimli bir hale getirir insanı.içini bir umutsuzluk kaplar aşırı sıkılır canın ne yapsan bilemezsin arada gök gürültüsünü duyarsın. yağmurlu hava güzeldir diyene şaşırıyorum neresi güzel bunun? etkinliklerini bile kısıtlıyor. eve kapan, film izle artık o da her zaman güzel değil. tamam herşeyi geçtim haziranın ortasındayız yahu ne yağmuru?
insanı yaşlandıran hava olayı. kimine güzel gelir, rahatlatır kimini sıkar, içini karartır. ama her zaman ayrı bir romantizm katmıştır yağmurlu havada yürüyüş yapmak.
böyle havalarda müzik dinleyerek gezilmesi tavsiyeler arasındadır. Amma velakin düzleştiricinin lanet edilerek yere bırakılması yağmur yağma anıyla aynı vakte tekabul eder
yunanlar yağmurlu gökyüzünü, danaos'un kızlarının ceza olarak suyla doldurmaları gereken delik deşik bir fıçıdan ileri geldiğini düşünürlermiş. hindu inanışına göre ise yağmur bulutları; rüzgar tanrısı tarafından sağılan, göksel ineklerdir.
ıslak sokaklarda su sıçratan arabalar köşelerde kayboluyorlardı. soğuk esen rüzgardan korunmak için montumun yakalarını kaldırıp başımı omuzlarımın arasına gömdüm. saçlarına düşen damlalarla daha bir güzelleşen insanlar çatık kaşlarıyla hızlı adımlarla yürüyorlardı. fazla değil üç bira içmiştim. üç bira yağmurlu günleri çekilir yapar. ıslak sokaklar daha güzeldir üç birayla. ıslak saçları yanaklarına yapışmış kırmızı pardesülü bir kadın hem yürüyor hem ağlıyordu. gözyaşları yağmurun ardına saklanıyordu ya, bir ben anladım ağladığını. üç bira farkındalığı geliştiştirirmiş yeni öğrendim. yağmurun ıslattığı sarı saçları altın gibi parlıyordu. peşine takıldım.yağmur var gücüyle yağıyor, sokaklardaki insanlar saçak altlarına kaçışıyorlardı. kaldırımda bir ben bir de o yürüyor saçak altlarındaki insanlar film izler gibi bizi izliyorlardı. durdu kadın. ben de durdum. yağmur damlaları iğne gibi saplanıyoru beynime. kadın dönüp yeşil gözleriyle bana baktı, düşen yağmur damlalarının ardındaki yeşil gözlerinde ceylanlar otluyordu. ıslak yüzüme sert bir tokat attı. saçak altlarında alkış koptu. sonra sarıldı bana. özür diledi, koşarak bir köşede kayboldu. kalabalığa dönüp selam verdim. ne zaman yağmur yağsa bir kadın tokat atar bana ve sarılır sonra. yağmurlu havalar üç birayla güzeldir...
Cam kenarına geçip damlaların cama carpısına ve yagmurun sesine kulak vererek şiir yazmak için bulunmayacak bir nimettir.. Şairlerin ilham kaynagıdır bir mucizedir yagmur..
insanın sorunları bir yana bıraktığı ve kendiyle yalniz kaldığı bir zaman dilimidir. Bazıları uyumayı tercih eder bazılar sigara,kahve.. Ne yapacakları tercih meselesidir.
Bunu ne diye seven insanlar var hala anlamış değilim arkadaşlar. Böyle itici ve insanı mutsuz eden bir hava daha olamaz. Hadi kar beyaz; soğuk ve ıslak olmasına rağmen bir nebze daha iyi. Ama yağmur, havanın kapalı olması falan.