--spoiler--
yağmurlu bir günde görmüştüm seni
üstünde çubuklu formalar vardı
bir anda tutuldum aşık oldum ben
hayatın anlamı siyah beyazdı
ölümle yaşamı ayıran çizgi
siyahla beyazı ayıramaz ki
her yolun sonunda ölüm olsa da
sevenleri kimse ayıramaz ki..
--spoiler--
eğer şu saatlerden bahsediyorsak güzel bir sade kahve ile dinlendirici bir müzik eşliğinde balkondan etrafı izlemek çok huzur vericidir..
bu aralar çok dinginim be sözlük..
sanırım ülken gençlerinin yarııs şu anda cam kenarında sigara içip müzik dinleyerek klip çekiyorlar kendilerince. tamam arkadaşalr benim de tribe girmiş hallerim var şu anda elim cebimde uzakları izliyorum... karşı bina falan..
kızılay'a doğru yürümektir. elinizde şemsiye. yağmur da çok yağmayacak böyle. hafif hafif yağıyor siz de şemsiyeyi baston yapmış yürüyorsunuz. bunun için uzun şemsiyelerden gerekiyor biliyorum. ama temin edin bir yerden. kulaklığı takın kulaklığınıza. yalnızlığınıza dertlenin ilk şarkıda. tamamen grup seks ögeleri içeren bir şarkı bile olsa dertleneceksiniz buna biliyorsunuz. mesela gökhan tepe'den "yürü yüreğim" filan çalsın. "bu kadar anla yeter, acı zamanla geçer, bilmiyorsan hiç değilse, hasrete saygı göster." gibi hareketli cümlelerde bile elinizden tutanın bir şemsiye olduğunu görüp dertleneceksiniz. dertlenmek değil de düşüncelere dalmak diyelim. akşamüstü vaktinde yağan yağmurda yanınızdan birbirlerine sarılan çiftler geçtikçe siz kulaklığınızla ve şemsiyenizle daha da bütünleşmeye çalışıyorsunuz. yalnızlığınızı kırmaya çalışıyorsunuz ya da böyle olduğunuzu üstüne basa basa cümle aleme duyurmaya çalışıyor da olabilirsiniz.
misal ben bunu bugün yaptım. çok da şey oldum yani. ben dedim yalnızlığı hak ediyorum dedim ya. ben yalnız olmalıyım dedim. birisiyle olduğum zaman zarar verdiğimi tekrardan keşfettim, belki 38. defa. yıllar önce dr. house gibi olacağım demiştim. kimse de inanmamıştı. tıpı kazandım, gayet iyi gidiyorum ve yalnızım. göstergeler o yönde. haydi selametle.