çay bardağının içine biriken yağmur damlalarının sıcak çayınızı soğutmasına izin vermeden , düşlerinizin de bir gün çayınız kadar sıcak olmasını dileyerek , gözlerinizi açmak istemenize engel olan yağmura bakmaktır.
akşam vakti olması hani bazı acılar olur ya gün gelir geçer , hani kıştan sonra bile bahar gelir ya işte o gündüz sağanak sonrası çıkabilecek gökkuşağının umududur. ama bazen de acılar öyle bir yağar ki üstünüze renk bırakmaz hayatınızda işte o ise kutupta kalmaktır baharın hep sizi teğet geçmesi ya da yağmurun akşam vakti yağması.
yağmurlu akşamda göğe bakarken gözlerinizden yanaklarınıza süzülen damlalar size değil yağmura ait olsun , bir elinizi çay bardağı sararken öteki elinizi saran insan yüreğinizi saranla aynı olsun.
Sonra ona sitem etmek var. Şu şalımı omuzlarıma koysaydı sen üşüme deseydi ve o çayı birlikte içseydik çok mu? Bi muhabbetim vardı ikramım bir muhabbeti vardı istediğim.
işbu eylemi yapmaya kalkıştığımda sonu, yağmurun doluya çevirip bardağın da, göğün de, çayın da, benim de, evrenin de... ehem. köküne söveceğim hale dönüşeceği ormantik eylemdir.
Hem yağmurlu hemde çaylı off nasıl edebiyatlı bir eylem.
Ağır ağır inen damlalara çay kaşığı tutmak filan.
Şekersiz çay içen insansanız tadı olmayabilir tabii.
