Kulaklığı takıp, dünyanın umurunda olmadığını düşünmektir. Islanmak, yağmuru vücudunda hissetmek yaşamın nefes almaktan ibaret olmadığını, düşen her yağmur tanesi hatırlatmakta.
vicdan muhasebesi için birebirdir. düşünürsün bir yandan yağmur damlaları vurur bedenine. üzülürsün, ağlarsın rahatlıkla. yağmur kamufle eder göz yaşlarını. bazen içini dökecek adam bulamazsın ya, o günlerde yağmura anlatırsın derdini.
ıslanmayı da özler insan.gecenin sessizliğinde ve siyahın verdiği huzurla tek basına yürümeyi. yağmurda ıslanmak bir nevi arınmaktır insanoğlu için. bazen insan ihtiyaç duyar kendini dinlemeye. gece, yanlızlık ve yağan yağmur mükemmel bir kombinasyondur bunun için.
insanı tribe sokar. Eller cepte şekil şekil yürünür. Aslında güzeldir. ingiliz filmlerinde gördüğümüz artistlerin londra da ki yürüyüş modu alınır hemen. Ama güzeldir.
Sonu kötüdür malesef. Her güzel olan eylemin bir sonu olduğu gibi bunun sonu da eve gelip grip ilaçlarına başlamaktır.
çok güzeldir. ama benim için biraz tehlikelidir (ehem). yanımıza şemsiye alalım ki askıntı olanlara girişebilelim. yoksa yağmurda yürümek çok dinlendirir.
melankoli gösterisi için seçilen sahne dekoruna en uygun düşen eylemdir.akşam alacası iyidir; loşluğu ruhun koridorlarına sızar...ıslaklık iyi gelir; arındırır hüzne ait olmayan duyguları..hem hüzünlü ıslaklık, hem dramatik karanlık..bir iki üç..mendiller fora; film başlasın lütfen...
şu an çok yapmak istiyorum .lakin geçen gün nisantasında yapmıstım.
sokaklar bombos oluyor genelikle.tek basıma gıdıyorum. kendimi daha da özgür hissediyorum. aklıma güzel günler geliyor. rahatlıyorum. içimdeki kötü şeyleri temizliyor sanki o yağmur.
edit:"aksam yürümek" daha güzeldir. hem sokaklar çok dolu olmaz hemde aksamdır sonucta karanlıktır. daha melankolık olur.