zaplarken üç dört kere denk geldiğim; her seferinde de (istisnasız olarak) ben carlos yılmaz (isme internetten baktım doğrusunu yazdım merak buyurmayınız) annem ispanyol, babam türk o yüzden ismim böyle den başka replik duymadığım ve sadece bu replikten ibaret olduğunu düşündüğüm dizidir. *
Kanal gezerken ezgi asaroğlu'nu görmek için 10saniye katlanabildiğim dizimsi. Hikaye hakkında hiçbir bilgim yok ama sadece şunu söylemek istiyorum. Nikah masasında memur malum soruyu sorduğunda damadın yada gelinin etrafını izlemesi. Etrafındakilerin gülerek evet anlamında kafa sallaması ve sahnenin giren müzikle uzadıkça uzaması. Bıkmadınız be amına koyim yok işte böyle bi olay. Birde reklam veriyorsun heyecan yaratmış gibi. Böyle yönetmeni böyle senaristi böyle kanalı sikeyim. Ezgi asaroğlu da uzay mekiğinden inmiş cenin pozisyonuna dönmüş. Yazık olmuş leyloşa. Oda bitti gözümde.
kapalı lunaparka kaçak girmek, çimde uyumak, muhteşem şarkı söyleyen esas kız, hadi çılgınca bir gece geçirelim, taş gibi genç üvey anne klişelerinin ilk bir saatte yerine getirildiği dizi.
reklamlarından görüldüğü kadarıyla kalitesiz bir dizi.
yakışıklısın, karizmasın. biscolata şeyisin ama türkçe konuşamıyorsun yavrum kaç paraya kandırdılar seni bu iş sana bir şey mi katacak? git ülkende bir filmde oyna ne bileyim ya da türkçeyi öğren hele bi. buna şimdi dublajı çakacaklar bokum gibi olacak.
an itibariyle 24. dakikasını izlediğim dizi. telefonda sevgilisiyle sevgi böcüğü gibi konuşan ve sevgilisine sürpriz doğum günü yapacak olan çemçük ağızlı kızın sevgilisini başka bir kızla basacağı kehanetinde bulunuyorum. eğer kehanetim tutmazsa, tayfun güneyer'e bu girimi göstereceğim ve twitter marifetiyle kendisinden özür dileyeceğim.
bu arada tayfın güneyer hani bir daha dizi çekmeyecekti?
