ehehehe bu entride aradığınızı bulamayacak ''aynen ben de öyle kanka yaaa'' gibi düşüncelere düşemeyeceksiniz malesef.
klişe: yağmur sonrası toprak kokusu, kupasında kahvesi, fonda soft şarkılar, içinde anlamsız bir güven ve huzur..
işte yukarıdakilerden zevk alan bu insan modeli, sadece başkalarının mutsuzlukları ile mutlu olabilen mızmız yamaşaklardır. onu asıl mutlu eden yağmurun kendisi değil, herkesle eşitlenmiş olma hissidir..
o gün bol kahkahalı arkadaş ortamları ile sabahtan akşama kadar eğlenen, kendini içinde görmediği insanları dert etmesine gerek yoktur.. hava kötüdür ve herkes ya evinde ya da gittiği bi yerde tıkılıp kalmıştır.. aynı onun gibidir o gün herkes..
o gün daha çok evde içme planları yapılmıştır.. isterse o da yapabilir bunu. eşit şartlarda artık.
hele ki öyle günlerde film izleme tutkuları vardır bi de bu kodumun mıymıntılarının.. kimse kız arkadaşının elinden tutup da sinemaya gitmez zaten o havada.. kimseden geri kalmış hissetmesine gerek yoktur o gün.. o da herkes gibi evinde oturup filmini izlerken işte tam olarak bu yüzden farklı bir tatminiyet yaşar..
dışarı çıkası olmayan, hayata karışmak istemeyen bir tek o olmadığı için o gün, keyfinden geçilmez bu karı kılıklıların.
anca battaniye altında felsefe yapın. elinizde kupanızla , gerçek kahve tadından eser olmayan 40 kuruşluk paket kahvelerinizle , gerçek hayatla uzaktan yakından alakası olmayan pencerelerden, toz pembe hayallerde, afedersiniz götten uydurulup adına da etik denmiş sınırlar içinde, insanla örtüşmeyen felsefeler yapıp, sonra da başarısızlığını görünce, hayat zekilere zor yaaaa diye geveleyip durun yağmur damlalarına bakarak.
yağmurda tek başına yürümeyi seven insan olabilir. herkes yağmur yağınca kendini elinde bi kupa -bahsedildiği üzere gayet lezzetsiz- kahve ile battaniye altına saklamıyor yani.
benimdir. o sağanak yağmur, o kasvetli hava, o insanın tenini okşayan rüzgar... en çok sonbahara yakışmıyor mu? sonbahara girdiğimiz bu günlerde heyecanla beklemekteyim bu havayı. yağmur yağarken otur camdan dışarıyı izle, bittiğinde ise giy kapüşonlunu toprak kokusuyla gez dolaş.
Model mi hea o mühendislik harikasıdır sıfırdan yüze 8 saniyede çıkıyormuş, yağmur yağınca da otomatik olarak kayda geçip bir müddet silecek çalıştırmadan ön cama ağlama efekti veriyormuş allam yarabbim.
Benim. Küçüklüğümden beri çok severim yağmurun yağmasını.yağmur yağdığında sırf daha iyi izleyebilmek o yağmur havasını alıp o sesi dinlemek için balkonda oturuyorum.
Hiç öyle eşitlenme ne bilmem.
Klasik mantık, toprak kokusu, puslu hava. sanki daha önce düşünmeye dertlenmeye ya da hayal kurmaya vakit bulamamışız da yağmurla beraber hepsine izin çıkmış gibi hissettiriyor.
Yağmur güzeldir.
Hafif bir yaz yağmurunda ıslansak ve arkadan göz kırpan tatlı güneşin ışığı yüzümüze vursa bundan huzur verici ne olabilir ki .Bir tek bu halini severim yağmurun yoksa bir engeldir benim gözümde,bereketiyle gelsede hep bir şeyleri zorlaştırır.