187.
işi gücü boş verip o güzel yumuşacık yatağında uyumaya devam etmek.
186.
toprak kokusunu en güzel meze kabul edip biranın dibine vurmak.
185.
camın önünde kahve ve sigara.
184.
üste bi kapşonlu geçirip öyle dışarı çıkılmalı, şemsiye uğraşılacak şey değildir.
183.
böyle hafifçe yağıyorsa ıslanmayı umursamadan altında yürümek gerektir. Ya da pencereden seyretmek lazım.
182.
sevgilim varmış da ayrılmışım edalarında duygusal bir müzik dinlemek ve belki çay, kahve, süt.
181.
bir fincan türk kahvesi ve çikolata eşliğinde , camdan yağmuru izlemektir. kendi adıma. geçmişi, geleceği, hiçbir şeyi düşünmeksizin sadece yağmur sesini duymaktır. son zamanlar yapamıyorum ama güzeldir.
180.
pink floyd dinlemek ve yorulana kadar yürümek.
tarifsiz bir duygudur tavsiye edilir.
179.
yağmurun sesini dinlerken ıslanmak.
178.
sessizlik oluşturup yağmur sesini dinlemektir. Yapılacak her şey güzeldir o ses eşliğinde..
177.
kahvemi alıp sallanan sandalyeme yaslanıp kitabımı okumak, sırtımda babaannemden kalma el örgüsü şal ile..
şaka amk şaka, çıkıp çamaşırları topluyorum hemen, sonra annem nemlenince kızıyor.
176.
tavan arasinda ya da cati katinda sevismek gibisi yoktur. hele o yagmur tikirtisinin hizi ile gelip-gitmelerdeki ritim bir olursa, insan en yuksek hazlarin dehlizleri icinde bulur kendini.
175.
arabayı yıkamaktan yırttığımı düşünerek mutluluk duymak.
171.
Evdeysen cam kenarında çay içmek ( sanki sokaktan / caddeden geçenlere nazire yaparcasına). *
170.
toprak kokusunu koklamak.
169.
kulaklığı takıp, kapşonu takıp saatlerce yürümek.*
168.
(bkz: ağzını açmak )
net. sanki susuzluktan ölünecek ya da o bir yağmur damlasıyla hayata dönülecek.
165.
ağzı açıp gökyüzüne bakmak. (bkz: hindi )