Bazen en iyi dosttur ki bu yağmur, konuşur. * sürekli bir şey anlatır sanki. Nedense genel de hüzünlendirir. Bu da insanın hoşuna gitmektedir gerçi. Hüzünlenmekde bazen güzeldir. * Bir elde kahveniz, pencere açık soğuktan hafif hafif titremekteyken gülümsersiniz. Yağmur şarkı söyler ama bir de teyp ya da bilgisayar aracılığı ile "whitesnake - crying in the rain" çalarsanız, yağmurla düet yaparsa bu şarkı en güzel dakikaları yaşamaya başlarsınız. *
çok şiddetli yağmıyorsa, dışarı çıkıp ağır tempoda yürümek, ortaya çıkan o muhteşem kokuyu içe çekmek ve şemsiye kullananlara bu zevki hakkıyla yaşayamadıkları için üzülmek.
dışarı çıkıp ağır tempoda bir yürüyüş ve bununla beraber gökhan kırdar'ın yağmur parçasının dinlenmesi insana farklı şeyler katar. insanlardan uzaklaşmanın ve biraz kendinizi dinlemenin huzurunu yakalarsınız bu dakikalarda. üzerinize düşen su damlacıkları vücudunuzdaki elektirği atmanızı sağlar ve rahatlarsınız. bunun dışında yağmur yağarken şehrin manzarasını iyi izleyebileceğiniz bir yerde sıcak kahvenizi yudumlayıp şehri izlemek de ayrı bir zevk verir insana.
insana göre değişebilecek eylemlerdir.
"hassktr bugün halı sahada maç vardı lan" deyip yağmura gıcık olmak,
üzgün olup yağmuru seyrederken düşünmek, düşündükçe ağlamak,
sevgiliyle beraber yağmuru izlerken belki eski hoş anıları anlatmak, belki de sadece bakışmak,
"ya bu yağmurda alışverişe mi çıkılır hacı evde makarna falan vardır yeriz" demek, gebzede dolaşırken "bi haftasonumuz olmasa iki dakika dolaşmam buralarda. lan suya basıcan bu tarafa gel. abi internete gidelim çok çamur"* demek,
yağmur altında dolaşırken yazmaya çalıştığınız öykü hakkında düşünmek,
çay bahçenize gidip bütün gün çay hasadı yapmak,
hafif bir yağmursa arkadaşlarınızla istavrit tutmak için denize açılmak, doğru yapıp yapmadığınızı bilememek,
sabahın köründe kalkıp sınava girmek, sınav esnasında dışarı bakıp sıkıntınızı bir iç çekişle belirtmek,
çok şiddetli bir yağmursa ayağınızda çizmelerle caddelerdeki mazgalları tıkayan çer-çöpü temizlemekle uğraşmak,
yatında viskisini yudumlarken "çocuklar denize giremeyecek, o zaman film izleyelim ailece" diye düşünmek,
"bu yağmur fırtına habercisi. bir an önce ağı toplayıp dönelim" demek, *