200.
deli danalar gibi koşmak. koşunca hiç ıslanmayacak gibi...
202.
hiç tanımadığınız bir kızın şemsiyesinin altına girilebilir.
- ay çok pardon yağmur çok yağıyodu da ben ıslanmamak için şey ettiydim de..(aşırı yağmur vardı. elimde de kitaplarım vardı. sığınacak bir duvar altı olmadığından mecbur gidilip şemsiye altına girilmiştir. altında art niyet aramayın)
+ (kız biraz şaşkın bir şekilde) önemli değil tabi buyrun der.
edit: yaşanmıştır.
203.
an itibariyle entry girmektir. *
204.
ağlarken gülüyor taklidi yapabilmek.
205.
duvar büyüklüğündeki camı açıp dışarıyı penceresiz izlemek. uçarcasına.
206.
sırt üstü yere yatıp sonsuzluktan yüzüne düşen yağmur damlalarının akışını seyretmek..
207.
Yağmur tanelerinin pencereye çarpmasıyla oluşan, o huzur dolu sesi dinleyerek uykuya dalmak.
208.
toprak kokusunu içine çekmek.
stranger in moscow - michael jackson dinlemek.
209.
ilkbahar mevsimiyse denizede girilebilir.
211.
su damlalarının toprakla buluştuğu anda çıkan sesi dinlemek.
212.
yolculuk yapmak/müzik dinlemek/sevgiliyle gezmek/öpüşmek.
213.
Çimlere yatım yağmur damlalarının tüm vücudunuza çarpmasını hissetmek .
215.
hayal edilenlerdir. ama yapılamayanlar.
215.
üstünde röbdeşambır , elinde bir kadeh şampanyayla "big ben" i anlamlı gözlerle izlemek olabilir ama siz nerden bileceksiniz o duyguyu.
fakirlerin asla yapamayacağı "yapılabilecekler" listesidir.
216.
dua etmek. yağmur yağarken edilen dua kabul olurmuş derler.
217.
bir deniz kenarına gitmektir.
219.
Sigara içerken kahve yudumlamak.
220.
sırıl sıklam ıslanıp yağmurun tadını çıkarmak.
221.
yürüyebilirsin, ağlayabilirsin (kesinlikle yapılması tavsiye edilir), sevgilin yanındaysa öpüşebilirsin.
222.
ellerini açıp gökyüzüne bakmak.
223.
kahveni alıp perdeyi aralayıp dışarıyı izlemektir.