dışardaysan ıslanmamak için şemsiyeyi açmak, evdeysen de tek başına pencereden yağmurun yağışını izleyip o anın tadını çıkarmak en iyi yapılacaklardır. arka planda da slow güzel bir şarkı, elinde kahve... ooohh gel keyfim gel.
aslına bakılırsa battaniyeyi çekip uyumaktır ama, her zaman mümkün olmuyor tabi ki.
yol üzerinde sessiz, genelde çevredeki emekli abilerin at yarışı izleyip eski kaşar yiyerek bira içtiği, akşam altı yedi den sonra olayın rakıya cacığa döndüğü bir semt birahanesinde cam kenarı bir masaya oturarak, bi yerlere yetişmeye çalışan insanları izlemek de güzel tercihtir ama. kendini birden unuttuğunu sandığın işleri düşünürken bile buldurabilir insanı ama, daha çok dinlendirir. valla.
bir fincan çay ile bahçenize yağan yağmuru izlersiniz yada sokakta cadde de deli gibi koşarsınız özgürlüğünüzü hissedersiniz.yada benim gibi pc başında proje kasarsınız.