1.
nedense yağmurun insanı geçmişe götüren bir yanı vardır hep. gelecek değil geçmiş düşünülür genelde.
2.
Ortaköy, çay, boğaz manzarası...
3.
''ulan ya sabah kadar devam ederse ve yine evi su basarsa, uğraş dur ondan sonra''
6.
doğayla insanın iletişimi
7.
offf bugün derse gitmesem mi acaba?
8.
anılar canlanır,hayal kurulur,keşkeler düşünülür falan.
9.
eğer doğu karadenizdeyseniz hiçbirşey düşünmezsiniz. Yağmurluğunuzu ya da şemsiyenizi açar devam edersiniz.
12.
böyle giderse kesin sel olur yine. * *
13.
"ulan yağmurda koşarken mi daha az ıslanıyoduk yoksa yürürken mi?"
14.
teoman' ın şarkısında geçen bir söz: "Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak dedim. Senin için rüzgarda hep yağmur mu var. "
16.
Ev dışındayken: Eve gidip bir uyuyayım.
Evdeyken: Uyuyayım.
17.
annem yastığımla battaniyemi getirse de kitap okusam, tamam yahu kahvemi de kendim yaparım.
her 20 sayfada bir kalkıp camın buğusunu da silerim.
18.
acaba arap kızları gerçekten camdan bakıyormudur?
19.
yıldırımın bana düşme olasılığı ne ki acaba ?
20.
o damlaların buharlaşan sevgileri geri vermesi ve insanları maskelerinden ve dahi kendilerinden arındırma ihtimali...
21.
fönlü saçlarının yağmurda ıpıslak olup korkunç görüneceği gerçeği.
24.
evdeyseniz, kahve ve kitap eşliğinde huzur bulma fikri gelir yerleşir...
ayrıca adı damla olan biri, "ulan bu damlalar hiç birinin aklına beni getiriyor mudur" şeklinde bir saplantı geliştirebiliyor.
25.
şemsiye olmazken ders de varsa "okula nasıl gidicem" korkusu.
toprağın erişilmez kokusu.
banklardan başka evi olmayan insanlar.