Bir şehrin yağmur sessizliğini dinliyorum.
Sessizlik diyorum;
Zihnimin derinlerini okşayan sesin yok.
Kirlenmiş camın yüzüne inen damlacıkları seyrediyorum.
Mecburum, çaresiz;
Gözlerimi yoklayan bal gözlerin yok.
O buğulu pencere camına resmini çiziyorum.
Tenin mi var ki yanımda dokunayım?
Kokusuyla sarhoş eden bembeyaz tenin yok.